16. yüzyıldan itibaren, çok sayıda insan köle ticareti kapsamında Afrika kıtasından Osmanlı topraklarına getirilmiştir. Afrikalı Osmanlıların hem evlerinde düzenledikleri törenler hem de yılda bir kere ev dışında kutladıkları bayramlar olduğu bilinmektedir. Başlangıcı eskiye gitse de mevcut metinler son derece sınırlıdır ve özellikle azat etme sürecinin hızlanmasından itibaren kutlanan törenlere yer verirler. Bu çalışmanın amacı mevcut kaynaklar temelinde Afrikalı Osmanlıların/Türklerin İstanbul’daki yıllık bayramlarını ele almak ve bunların dönüşüm sürecini tarihsel bağlamına oturtmaktır. Afrikalı Osmanlıların/Türklerin azat edilme sonrasındaki yaşamlarının yeterince araştırılmamış olması, verilerin bağlama oturtulması konusunda bir zorluk teşkil eder. Bununla birlikte, bayramların dönüşümüne ve farklı performanslara kaynaklık etmelerine dair bulduğum veriler, iki konuyu ön plana çıkarmaktadır. Birincisi, hızlanan azat etme sürecinde birçok kişinin geçim sorunuyla karşı karşıya kalmasıdır. İkincisi ise 1925 tarihli bir kanunun tarikat ve benzeri dini yapıları ve bunların etkinlikleri ile kamusal görünürlüğünü yasaklamasıdır. Çalışmada, belirtilen bu gelişmeler bağlamında, Osmanlı Devleti’nin son yıllarında ortaya çıkan Kabakçı Arapların, ilanı 1927’de yayımlanan bir konserin ve 1930’ların sonlarındaki yıllık bayramların kamusal performanslar olarak ortaya çıktığı savunulmaktadır. Ayrıca, genel olarak performans oldukları kabul edilebilirse de bunların Afrikalı Osmanlıların gelenekleri üzerine temellendiği iddia edilmektedir.
Afrikalı Osmanlı/Türk Araplar Düğünü Kabakçı Araplar kolbaşı/godya yıllık bayramlar
Etik beyan gerektirecek herhangi bir çalışma yapmadım.
Yok
Yok
Since the 16th century, many people were brought from Africa to the Ottoman Empire within the framework of slavery. The African Ottomans had both indoor rituals and annual festivals. Despite their long history, the available texts are rare and include the ceremonies conducted after the accelerated emancipation process. The aim of this study is to examine the annual festivals of the African Ottomans/Turks in Istanbul on the basis of the available sources, and to locate their transformation in their historical contexts. The lack of research on the lives of the African Ottomans/Turks after being manumitted is a challenge for contextualization. However, the data obtained on the transformation process of the festivals and various performances that stemmed from them are closely related to two historical developments. First, during the accelerated manumission process many people faced the problem of earning a livelihood. Second, a law in 1925 banned religious orders and their public visibility. I argue that in the context of these developments, the Kabakçı Araplar in the last years of the Ottoman Empire, a newspaper advertisement concerning a concert in 1927 and the annual festivals of the late 1930s emerged as public performances. Moreover, although they appear to be performances, all of these activities were based on the traditions of the African Ottomans.
African Ottoman/Turkish “Araplar Düğünü” (Arabs’ Weddings; Blacks’ Weddings) “Kabakçı Araplar” (Blacks who play the gourd) kolbaşı/godya/godia annual festivals
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kültür, Temsil ve Kimlik |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 2 |
Nişantaşı Üniversitesi kurumsal yayınıdır.