Büyük Selçuklu Devleti’nin
(1040-1157) kuruluş tarihinden itibaren kadınların sosyal ve siyasi hayatta
varlıklarını hissetmek mümkündür. Selçuklu Devleti’nin ataerkil yapıya sahip
olması, toplumda kadınların varlığını ikinci planda bırakmamış aksine eş değer
kılmıştır. Toplumun yarısını meydana getiren kadınların toplum üzerindeki
varlıklarını görmezden gelmek mümkün değildir. Selçuklu Devleti’nin kadınlara
verdiği önem Türk tarihinde kadınların konumunu ve itibarını artırmıştır.
Şüphesiz bu gelenek İslamiyet öncesi Türk geleneğinin bir tezahürüdür. İslamiyetle
birlikte bu geleneğin en çarpıcı örneğini Tuğrul Bey’in eşi Altuncan Hatun’da
görmekteyiz. Selçuklu devleti bünyesinde itibarlı, sözü dinlenen bir hatun
olmuştur. Bu itibarın sebebi, Altuncan Hatun’un devleti ayakta tutmak için
vermiş olduğu mücadeleler ve Selçuklu idaresine katmış olduğu faaliyetlerin bir
yansımasıdır.
Biz de bu çalışmamızda, Altuncan
Hatun’un Büyük Selçuklu Devleti’nin devletleşme sürecindeyken Tuğrul Bey’in
üvey kardeşi İbrahim Yınal tarafından çıkarılan isyan karşısında askeri ve siyasi
kararlılığı neticesinde aldığı tavrı somut örneğiyle aktarmaya çalışacağız. Bu
hassasiyet ile Selçuklu Devleti’ni muhtemel çöküşten kurtaran Altuncan Hatun’un
askeri dehası ve vatan kutsiyetinin vermiş olduğu azim ile devletin içinde bulunduğu
siyasi buhrandan devletin geleceğini kurtarmıştır. Çalışmamızda Selçuklu
Devleti’nin bu tehlike karşısındaki durumunu aktarmak ve Altuncan Hatun’un bu
sırada yapmış olduğu fedakârlığı izah etmek, günümüze örnek teşkil etmesi adına
önemli katkı sağlayacağını ümit ediyoruz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | DERGİNİN TAMAMI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 - Kapadokya Sosyal Bilimler Öğrenci Kongresi Özel Sayısı |