Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu ilk yıllarda ülkedeki ulaşımın, yetersiz bir durumda olduğu gerçeğinden hareketle yeniliklere başlanmıştır. Gelişmiş bir ulaşım ağına sahip olmadan ekonomik kalkınmanın sağlanması mümkün olamayacağından bu konuya öncelik verilmiştir. Özellikle hava ulaşımı, bir ülkenin siyasal sosyal ve kültürel hayatına etki yaptığı gibi, milli birlik ve bütünlüğün sağlanmasında da önemli rol oynamaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’te havacılığı önemsemiş, savaş sonrasında Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir duruma getirilmesine çalışmıştır. Kurtuluş Savaşından sonra Türkiye ile İtalya arasında imzalanan dostluk antlaşmasından sonra iki devlet arasındaki ilişkiler yumuşamaya başlamıştır. İtalya’da Aero Espresso şirketinin deniz uçakları, Yunanistan ve İtalya’ya seferler yapıyordu. Cumhuriyetin ilanından sonra, Türk Hükümeti İtalya’nın Aero Espresso adlı hava yolları şirketine İstanbul’dan İtalya’ya yolcu taşımak için 20 yıl kadar devam eden bir imtiyaz vermiştir. Aero Espresso’nun iki ana uçuş hattı olmuştur. İstanbul’dan kalkan uçak Atina’ya uğradıktan sonra İtalya’da Brendiz’e inerdi. Deniz tayyarelerinin kalkıp ineceği yer olarak da Büyükdere kıyıları seçilmiştir. İstanbul’da henüz hava limanı olmadığı için seferlerin deniz uçakları ile yapılmasının uygun olduğu düşünülmüştür. Aşağıda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulduğu ilk yıllarda hava ulaşımı yolunda yapılanlar anlatılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | DERGİNİN TAMAMI |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |