İletişim süreçlerinin var oluşu insanın sosyalleşmesiyle yakından alakalıdır. Toplum ve coğrafyaya bağlı olarak iletişim süreçleri farklılaşmaktadır. Dönemin getirdiği etkiler de iletişim süreçlerini etkiler niteliktedir. Sağlık krizlerinin iletişim yönetimini gerçekleştirirken toplumu doğru yönlendirecek, onların alınan önlemlere uymalarını sağlarken diğer taraftan panik oluşmasını engelleyecek veya oluşan paniğin getirdiği olumsuz etkileri azaltacak bir iletişim stratejisinin takip edilmesi çok önemlidir ve bu da ancak güveni inşa etmekle mümkün olmaktadır. Buradan hareketle bu çalışmada Covid-19 pandemisi sürecinde Sağlık Bakanı ve Bakanlığın iletişim stratejisinin güven unsuru bağlamında incelenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda farklı demografik özelliklere sahip kişilerle, nitel araştırma yöntemlerinden olan yarı yapılandırılmış görüşme formu üzerinden mülakat tekniği kullanılarak görüşülmüş, görüşmelerden elde edilen veriler yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinin pandemi sürecinde verdiği bilgilerin katılımcılar tarafından yeterli, ikna edici ve açıklayıcı bulunmadığı tespit edilmiştir. Sağlık Bakanı’nın açıklamalarını yaparken şahsi Twitter hesabını kullanması iletişim etkinliği açısından faydalı gibi gözükmekle beraber katılımcılar bu durumun Sağlık Bakanlığı'nın kurumsal kimliğini zayıflattığını belirtmişlerdir. Kriz iletişimi stratejisi açısından değerlendirildiğinde yapılan açıklamaların toplum nezdinde yeteri derecede ikna edici, açıklayıcı ve bütünlüklü bir şekilde topluma ulaştırılamadığı görülmüştür. Bu noktada farklı iletişim kanalları kullanılmasına rağmen daha başarılı, eşgüdümlü bir stratejinin uygulanması ve bu süreçte daha etkin ve ikna edici iletişim mesajlarının tercih edilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
The existence of communication processes is closely related to human socialization. Communication processes differ depending on society and geography. The effects of the period also affect the communication processes. It is very important to follow a communication strategy that will guide the society in the right way, ensure that they comply with the measures taken, and prevent panic or reduce the negative effects of the panic that occurs while performing the communication management of health crises, and this is only possible by building trust. From this point of view, in this study, it was aimed to examine the communication strategy of the Minister of Health and the Ministry in the context of the element of trust in the Covid-19 pandemic process. In this context, people with different demographic characteristics were interviewed using the semi-structured interview form, which is one of the qualitative research methods, and the data obtained from the interviews were interpreted. As a result of the research, it was determined that the information provided by the Ministry of Health's website during the pandemic process was not sufficient, convincing and explanatory by the participants. Although the use of his personal Twitter account by the Minister of Health while making his statements seemed to be beneficial in terms of communication efficiency, the participants stated that this situation weakened the institutional identity of the Ministry of Health. When evaluated in terms of crisis communication strategy, it was seen that the explanations made could not be conveyed to the society in a sufficiently convincing, explanatory and integrated manner. At this point, although different communication channels were used, it was evaluated that a more successful and coordinated strategy should be implemented and more effective and persuasive communication messages should be preferred in this process.
Crisis communication Ministry of Health pandemic trust statement
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 9 |
.