BİRLEŞİK KRALLIKTAKİ ÖZEL SEKTÖR FİNANSMAN GİRİŞİMİ (ÖSGF) YOL PROJELERİNDE TECRÜBEYE DAYALI ÖĞRENME

Yıl 2012, Cilt: 7 Sayı: 1, 62 - 72, 01.02.2012

Rıfat Akbıyıklı

Öz

Özel Sektör Finansman Girişimi (ÖSFG) oldukça yeni bir ihale elde etme mekanizmasıdır. Yeni olmasına rağmen mekanizmanın tarihi olarak önemli bir geçmişi vardır (Eaton ve Akbıyıklı, 2005). Her ne kadar resmi olarak ÖSFG Büyük Britanya`da 1992`de başlamış olsa da uygulaması en çok son on yılda olmuştur. Bir ÖSFG projesinde kamu ve özel sektör tarafları arasında karşılıklı amaçların kurulmasında bir çerçeve oluşturması için örgütsel yapılar ortaya çıkararak uzun süreli bir işbirliğine girmektedir. Özel sektör farklı proje hedef ve amaçları ile tecrübe ve kazanımları olan değişik, yeni ve çoklu hizmet verme kültürü olan bir konsorsiyum kültürüne girmektedir. Bu çalışma, hem karşılıklı ilişki ve örgütsel değişimin en dinemik olduğu proje seviyesindeki öğrenmeye odaklanmakta ve neyapısalcı kuramı ve ne de tecrübeye dayalı öğrenmeyi tartışmak ve teorisini kurmak gibi bir niyeti yoktur. Bu çalışma bulguları yapısalcı kuram felsefesi ile izah etmeyi benimsemiştir.

Anahtar Kelimeler

Para değeri, ÖSFG, Rekabet avantajı, Risk Yönetimi, Tecrübeye dayalı öğrenme,

EXPERIENTIAL LEARNING FROM PRIVATE FINANCE INITIATIVE (PFI) ROAD PROJECTS IN THE UK

Öz

ThePrivate Finance Initiative (PFI) is a relatively new procurement mechanism. However, it has a significant historical pedigree (Eaton & Akbıyıklı, 2005). Akthough it started officially in 1992 its most significant use in the UK is in the last decade. In a PFI both parties move into a long-term relationship creating a web of organisational structures which provide framework for the establishment of mutual objectives among the public and privates parties. The private sector moves into a new and pluralistic "services culture" in a consortium which has different project objectives, experience and learning. This paper will concentrate on the project level learning since the interaction and organisational change is most dynamically displaced at this level; and there is no intention to theorize or discuss neither constructivism nor experiential learning theory. This paper adopts a constructivist philosophy in presenting subsequent findings.

Anahtar Kelimeler

Competitive advantage, Experiential learning, PFI, Risk Management, Valu for money,