This paper attempts to trace how Shakespeare`s Othello reflects the deep-rooted Eurocentric ideology of the Elizabethan people and show how such views created distinctions between self and other, master and slave, civilized and savage, white and black, good and evil, strong and weak, occident and orient. These views had such a deep impact that many writers have portrayed the Europeans as superior and the `self` as belonging to the `centre` or `Occident,` whereas people in far-away lands are shown as inferior and the `other` belonging to the `margin` or `Orient.` In Elizabethan England, African men were regarded as illiterate, barbaric, lustful womanizers who were the white man`s property and apt to be used as servants. These views have been handed down century after century. Africans living in England were often noticed with their odd outfit, bizarre behavior and customs and were usually considered as `devils` or `villains.` However, in the play Othello Shakespeare breaks away from these beliefs and introduces an African man who disregards such stereotypical views thus shocking his audience with this deviation from the norm. He presents, in Othello`s person, a reality that African men are polite, educated, loyal and brave warriors. Shakespeare even makes Othello more prejudiced against his own culture than against another race. Here is a Black man who is not against white people, but against people belonging to other religions.
Bu yazı, Shakespeare`in Othello adlı eseri Elizabeth dönemi insanların kökleşmiş Avrupa-merkezci ideolijilerinin nasıl yansıttığını bulmaya ve bu gibi görüşlerin kendi ve diğer, sahip ve köle, medeni ve vahşi, beyaz ve siyah, iyi ve kötü, güçlü ve zayıf, doğu ve batı arasında nasıl bir ayrım yarattığını göstermeye yönelik bir girişimdir. Bu görüşlerin öyle derin bir etkisi oldu ki birçok yazar Avrupalıları `merkez` veya `Batı` ya ait olan üstün ve `kendi` olarak tasvir ederken, uzak ülkelerde yaşayan insanları `uç` veya `Doğu` ya ait bayağı ve `diğer` olarak göstermişlerdir. Elizabeth İngiltere`sinde, Afrikalı adamlar beyaz adamın mülkü olan ve köle olarak kullanılmaya uygun cahil, barbar, şehvetli zamparalar olarak görülmekteydi. Bu kanılar yüzyıldan yüzyıla miras olarak bırakılmıştır. İngiltere`de yaşayan Afrikalılar çoğu kez tuhaf kıyafetleri, garip davarnışları ve gelenekleriyle fark edilirler ve genellikle `şeytan` veya `kötü adamlar` olarak kabul edilirlerdi. Ancak, Shakespeare, Othello adlı tiyatro eserinde, bu inanışlardan kaçınır ve bu tür basmakalıp görüşleri gözardı eden bir Afrikalı takdim eder, böylelikle ölçünden bu şekilde bir ayrılmayla kendi izleyicilerini şaşırtmıştır. Othello`nun şahsında, Afrikalı adamların nazik, eğitimli, sadık ve cesur savaşçılar olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır. Shakespeare, hatta, Othello`yu diğer ırktan daha çok kendi kültürüne karşı önyargılı yapmıştır. Burada beyaz insanlara karşı olmayan ama diğer dinlere mensup insanlara karşı olan bir siyah adam mevcuttur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kamu Yönetimi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2012 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2012 Cilt: 7 Sayı: 2 |