Meme hastalıkları günümüzde kadınlarda daha fazla görülmekle birlikte
erkekleri de etkileyen hastalıklardır. Meme hastalıklarının kesin tanısı
histopatolojik olmakla birlikte ultrasonografik görüntüleme (USG) tanı ve
tedavi planı konusunda yol göstericidir. Biz çalışmamızda meme hastalıklarında
USG'nin etkinliğini değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmaya bir üniversite
hastanesinde biyopsisi yapılan 133 olgu dahil edildi. Biyopsi öncesi USG'si
olmayan olgular çalışmadan çıkarıldı. Olgularda USG'nin altın standart olan
histopatolojik inceleme baz alınarak duyarlılık, özgüllük, tanısal doğruluk,
pozitif ve negatif prediktivite değerleri hesaplandı. Olguların yaş ortalaması
44.62+17.24'dır. Olguların %97.7'si kadın, %2.3'ü erkektir. Olguların
histopatolojik incelemeleri sonucu %6 normal meme dokusu, %61.7 benign
lezyonlar, %6.8 karsinoma insitu ve %25.6 malign olarak raporlanmıştır.
USG'nin duyarlılığı %91.1, tanısal doğruluğu %92.5 ve pozitif prediktif
değeri %82.9'dur. USG meme lezyonlarında yüksek duyarlılık ve tanısal doğruluk
oranı ile olgulara yaklaşımda önemli bir yöntemdir. Ancak çalışmamızda gerçek
negatif olgu bulunmadığı için USG'nin özgüllüğü ve negatif prediktivitesi değerlendirilememektedir.
Bu verilerin sağlıklı olguları da içeren daha geniş serilerde değerlendirilmesi
gerektiğini düşünmekteyiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 14 Sayı: 3 |