Irak’ın İslam öncesi dönemdeki en meşhur şehirlerinden olan el-Hîre, mevki olarak bugün anılan ülkenin güneyinde bulunan Kûfe ve Necef şehirlerinin yakınında yer almaktaydı. Şehirde Lahmîler, başta olmak üzere çeşitli Arap kabileleri tarafından kurulan bir beylik sıfatıyla Menazire şehir devleti dış ilişkiler bakımından İran kökenli Sasanîler’e bağlıydılar. Ayrıca Bizans’a bağlı Gassâniler ve Mekke’de hüküm süren Kureyş kabilesiyle de siyasî ve ticarî ilişkileri vardı. Bu iki Arap beyliği bazen de Sasanî ve Bizans devletleri ile olan sıkı ilişkilerinden dolayı savaş halinde hayatiyetlerini sürdürüyorlardı. İşte Erken Ortaçağların bu karmaşık siyasî ortamı içerisinde el-Hîre şehri anılan dönemin uygarlığı çerçevesinde sadece siyasî, ekonomik, sosyal, kültürel ve hatta etnik ve dinî yönden önemli bir birikim ve etkinliğe sahne olmamış, aynı zamanda kendisinden sonra Hz. Ömer döneminde kurulan Irak’ın diğer şehirleri Kûfe, Basra ve Necef gibi şehirleri de bütün boyutlarıyla etkilemiştir
Al-Hire which was one of the famous cities of Iraq in the before Islamic period, was in the near Kufe and Necef cities which were in the South of the today country. Lahmits were related to the Sasanids who were Persian origin, about foreign relations as the named of Menazire city state that was constructed by the different Arabic tribes. As well they had political and commercial relations with Gassani related to Byzantine and Kureyş tribe ruled in Mekke. Sometimes both of these Arabic governmentals had close relations with Sasanid and Byzantine, so they could continue their vitalities in the war period. In the complicated political environment
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2010 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 6 Sayı: 2 |