Kur’an, müslümanları ittifak olmaya çağırırken bir kısım müslümanlar ortak paydayı kaybetmiş kolayca çeşitli gruplara ayrılmıştır. Radikal, dışlayıcı dinî gruplar İslam’ı kendi oluşturdukları düşüncelerden ve inançlardan ibaret saymaktadırlar. Bu tür dinî oluşumlar kendisi gibi olmayanları ötekileştirme eğilimi göstermek ile birlikte aynı zamanda anlamı barış ve selamet olan İslam’ı şiddet, savaş ile yayma mücadelesi içindedirler. Bugün küresel ölçekte müslümanların şiddet-terör gibi sorunlar ile karşılaşmasına sebep olmuşlardır. Bu tür sebeplerden dolayı incelemeye çalıştığımız Selefilik kavramı, mezhep olmamakla birlikte bir kısım dinî gruplarca benimsenen zihniyet, yöneliş, söylem, yöntem ve metot olarak karşımıza çıkmaktadır. Selefî zihniyetin ilk üç nesli kapsadığı düşüncesi ön plandadır. Selefilere göre, dinin özünü bu nesiller oluşturmakta ve dinî metinlere literal-rivayetçi yaklaşım ile nasların her devirde muhafazası gerektiğine inanılmaktadır. Selefilik, bu ilk üç neslin dini anlama ve yorumlama yöntemini benimseyen İbn Teymiyye (öl. 728/1328) ve öğrencisi İbn Kayyım el-Cevziyye (öl. 751/1350) ile düşünce sistemine evrilmiştir. Daha sonra gelen selefî gruplar eserlerinde ise sürekli ilk üç nesle atıf yapmış ve onları dini anlamada, yorumlamada otorite kabul edip günümüze kadar gelen dinî birikimi göz ardı ederek dinî alanı kısıtlanmış ve farklı düşünen müslümanlar keyfî bir şekilde tekfir edilmiştir. 18. yüzyıla gelindiğinde ise Muhammed b. Abdulvehhâb (öl. 1202/1792) ile toplumu bid‘atlerden arındırma, tevhidi yayma ve şirkten insanları sakındırma, dini ihya etme amacıyla selefî düşünce tarzı yeniden gündeme gelmiş ve Vehhâbî da‘vetin arka planında selefî düşünce tarzı yer etmiştir. Selefî birikimden dolayı Vehhâbîler kendilerini selefî olarak tanımlamaktadır. Muhammed b. Abdulvehhâb, kendi da‘vetini halka benimsetmek için ve daha rahat hareket alanı bulmak için Suûd emiri Muhammed b. Suûd ile 1744’te Dir’iyye antlaşması yapmıştır. 19. yüzyıldan itibaren ise müslümanların yeniden öze dönüşü gerçekleştirmesi, ilerleme göstermesi için Neo-Selefilik tanımlaması kullanılmaktadır.
İslam Mezhepleri Selef Selefilik Vehhâbîlik Muhammed b. Abdulvehhâb Neo-Selefilik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 1 |
Ordu Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi,
Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.