Âşık edebiyatı, İslam öncesi dönemden günümüze kadar geçen süre içerinde bir devamlılık arz eder ve bu
bağlamda geleneksel olarak vasıflandırılır. Türk toplum yaşantısıyla özdeşleşen bu edebiyat, aynı çatı altında yaşayan
fertlerin duygularının ifadesi, kültürel kodların yaşatılması ve geleceğe aktarılması, ayrıca millet şuurunun oluşması
gibi önemli fonksiyonlar üstlenmiştir. Buradan hareketle sınırların ortadan kalkıp kültürel çeşitliliğin azaldığı bir
dünyada Âşık edebiyatının usta ellerde yaşatılması kadar, bu edebiyata ilgi duysun veya duymasın bir milletin tüm
fertlerine öğretilmesi ve bu konuda kültürel bellekte bir farkındalık oluşturulması büyük önem arz etmektedir.
Çalışmamızda ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarında Âşık edebiyatının öğretimi/öğretim yöntemleri
üzerinde durduk. Yeni yöntemlerin neler olduğunu, yapısalcı yaklaşıma göre nasıl bir öğretim yöntemi belirlenmesi
gerektiğini tespit ettik. Ayrıca mevcut öğretim programlarını ve ders dışı faaliyetleri de gözden geçirerek Âşık
edebiyatının Türkiye’deki öğretimini değerlendirdik. Sonuçta bu edebiyatın gereği gibi öğretilmediğini, öğretim
programlarında yeterince yer almadığını, uygun öğretim materyalleri hazırlanmadığını belirledik. Bu yüzden Âşık
edebiyatının, yeni yöntemlerle toplumun geleceğini inşa edecek olan bireylere benimsetilmesi gerekir
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 7 Sayı: 12 |