Kitap İncelemesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Din Arkeolojisi ve Göbekli Tepe, Yazar: Bilal Toprak, (İstanbul: Milel Nihal Yayınları, 2020, 1. Baskı, 335 Sayfa)

Yıl 2025, Sayı: 4, 78 - 82, 28.03.2025
https://doi.org/10.70674/oi.1595584

Öz

Bilal Toprak’ın Din Arkeolojisi ve Göbekli Tepe kitabını önemli kılan husus, dinler tarihi ve arkeolojiyi Göbekli Tepe özelinde birleştirerek disiplinler arası din arkeolojisi alanını inşa etme zorunluluğunu iddia etmesidir. Bu süreçte yazar, Göbekli Tepe üzerinden insanlık tarihine; din, kültür, sanat ve sosyal hayat gibi çeşitli açılardan bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini gösterir. Yazar için arkeoloji ve dinler tarihindeki geçmişe yönelik indirgemeci ve evrimci teorilerin tümünü çürüten Göbekli Tepe; din, sanat, kültür ve tarih hakkındaki görüşlerimizi kökten değiştiren büyük bir dönüm noktasıdır. Yani Göbekli Tepe’nin bütüncül anlamının ortaya çıkması dünya medeniyet tarihine geniş ve kapsamlı yeni bir dünya görüşü kazandırabilir. Bu nedenle de yazar, somut yapılar ve soyut sembollerle dolu Göbekli Tepe’nin bütüncül anlamının, dinler tarihi ve arkeolojinin birleşmesinden doğan disiplinler arası yeni bir alan olan din arkeolojisi tarafından keşfedilebileceğini düşünmektedir. Bu fikir, Göbekli Tepe’nin bütüncül bir yaklaşımla incelenmesi ile inşa edilmesi gereken din arkeolojisi alanı arasında doğrudan bir ilişki olduğu varsayımına dayanır. Nitekim Göbekli Tepe’nin, din ile maddi kültür arasındaki ilişkiyi açık bir şekilde ortaya koyması da arkeoloji ve dinler tarihi alanlarının ortak bir amaç doğrultusunda birleşmesine imkân tanımaktadır. Bu bağlamda yazar disiplinler arası din arkeolojisini oluşturmanın ön koşulu olarak, her iki alan için ortak yeni bir dilin inşa edilmesi gerektiğini iddia etmektedir. Bu doğrultuda dinler tarihi ve arkeoloji alanlarında üretilen indirgemeci kavramlar ile ideolojik tanımlamalara eleştiriler getirmek suretiyle yeni bir tartışma başlatması eserin önemini daha da arttırmaktadır. Bu kavramların ve tanımlamaların ideolojik ve evrimci yaklaşımlar çerçevesinde üretildiğini belirten yazar, bunların hâlâ yaygın bir şekilde kullanılmasının, farklı toplumların dini inançlarını araştırmada ciddi sorunlar yarattığını vurgulamaktadır. Dinler tarihinde bu sorunlar, “ilkel dinleri” tanımlamak için tercih edilen kavramların içerdiği aşağılayıcı ve ötekileştirici mesajlarda; İslam ve Budizm gibi “dünya dinlerini” ifade etmek için kullanılmasına rağmen aslında Hıristiyan geleneğini temsil eden kavramların indirgemeci boyutlarında kendini göstermektedir. Arkeoloji alanında ise bu durum, onun doğuşundan itibaren ideolojik görevler üstlenmesiyle belirginleşmektedir. Bu eleştirileri yaparken yazarın, Göbekli Tepe'yi bir parametre olarak ele aldığı bilinmektedir. Özellikle bu sorunlu kavramların yerine alternatifler önermesi ya da teklifler sunması, yazarın görüşlerini daha da tutarlı kılmaktadır. Bunların yanı sıra, yazarın arkeoloji ve dinler tarihindeki önemli konuları ve farklı görüşleri ayrıntılı bir şekilde tartışması, kitabın değerini biraz daha artırmaktadır.

Etik Beyan

Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyulduğu ve yararlanılan tüm çalışmaların kaynakçada belirtildiği beyan olunur.

Destekleyen Kurum

Bu araştırmayı desteklemek için dış fon kullanılmamıştır.

Teşekkür

Beyan edilmemiştir.

Kaynakça

  • Toprak, Bilal. Din Arkeolojisi ve Göbekli Tepe, İstanbul: Milel Nihal Yayınları, 2020, 1. Baskı, 335 Sayfa, ISBN: 9786050648898

Archaeology of Religion and Göbekli Tepe, Author: Bilal Toprak, (Istanbul: Milel Nihal Publishing, 2020, 1st Edition, 335 Page)

Yıl 2025, Sayı: 4, 78 - 82, 28.03.2025
https://doi.org/10.70674/oi.1595584

Öz

Bilal Toprak’s book, Archaeology of Religion and Göbekli Tepe, is significant for asserting the necessity of establishing an interdisciplinary field of religious archaeology by merging the history of religions and archaeology, specifically in the context of Göbekli Tepe. Throughout this process, the author demonstrates that Göbekli Tepe provides a holistic perspective on human history, encompassing aspects such as religion, culture, art, and social life. For the author, Göbekli Tepe is a major turning point that fundamentally alters our perspectives on religion, art, culture, and history by refuting all reductionist and evolutionary theories in archaeology and the history of religions. In other words, revealing the holistic meaning of Göbekli Tepe may contribute a broad and comprehensive new worldview to the history of world civilizations. Accordingly, the author argues that the holistic meaning of Göbekli Tepe—filled with tangible structures and abstract symbols—can be explored through archaeology of religion, an emerging interdisciplinary field that combines the history of religions and archaeology. This idea is based on the assumption that there is a direct relationship between the necessity of constructing the field of archaeology of religion and the need to analyze Göbekli Tepe from a holistic perspective. Indeed, Göbekli Tepe’s clear demonstration of the relationship between religion and material culture enables the merging of archaeology and the history of religions toward a common goal. In this context, the author claims that the prerequisite for establishing interdisciplinary archaeology of religion is the creation of a shared new language for both fields. The book gains even greater significance by initiating a new debate through its critique of reductionist concepts and ideological definitions produced in the disciplines of religious history and archaeology. The author highlights that these concepts and definitions have been shaped within ideological and evolutionary frameworks and that their continued widespread use creates serious obstacles in the study of different societies’ religious beliefs. In the field of religious history, these issues manifest in the derogatory and exclusionary connotations embedded in the terms used to define "primitive religions" and in the reductionist nature of concepts employed to describe so-called "world religions" like Islam and Buddhism, which, despite their usage, actually reflect Christian traditions. In archaeology, this problem is evident in the discipline’s ideological functions since its inception. The author’s criticisms on these issues is grounded in the examination of Göbekli Tepe as a parameter. Moreover, his proposal of alternatives to these problematic concepts further reinforces the consistency of his arguments. While the book’s in-depth discussion of significant topics and various perspectives within archaeology and the history of religions further enhances its academic value.

Etik Beyan

It is declared that scientific and ethical principles were complied with during the preparation of this study and all the studies used are cide in the bibliography.

Destekleyen Kurum

No external funding was used to support this research.

Teşekkür

Not declared.

Kaynakça

  • Toprak, Bilal. Din Arkeolojisi ve Göbekli Tepe, İstanbul: Milel Nihal Yayınları, 2020, 1. Baskı, 335 Sayfa, ISBN: 9786050648898
Toplam 1 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Dini Gelenek Çalışmaları (Doğu, Yahudi, Hristiyan ve İslami Gelenekler Hariç), Dini Araştırmalar (Diğer)
Bölüm Kitap Değerlendirmesi
Yazarlar

Yersultan Alaidar 0009-0006-8972-2959

Erken Görünüm Tarihi 27 Mart 2025
Yayımlanma Tarihi 28 Mart 2025
Gönderilme Tarihi 3 Aralık 2024
Kabul Tarihi 10 Mart 2025
Yayımlandığı Sayı Yıl 2025 Sayı: 4

Kaynak Göster

ISNAD Alaidar, Yersultan. “Din Arkeolojisi Ve Göbekli Tepe, Yazar: Bilal Toprak, (İstanbul: Milel Nihal Yayınları, 2020, 1. Baskı, 335 Sayfa)”. Ordu İlahiyat 4 (Mart 2025), 78-82. https://doi.org/10.70674/oi.1595584.

Ordu İlahiyat,
Creative Commons Lisansı Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.