In this study, after briefly mentioning what conservatism is and the development of conservative thought in Turkey, Nurettin Topçu's ideas on conservatism are included. Then, the relationship between Turkish Conservative thought and the concepts of state and democracy was interpreted from Topçu's perspective on the concepts of state and democracy. Accordingly, it has been pointed out that the history of conservatism in Turkey includes a reactivity that goes back to the Tanzimat, and that the concept of the will of the nation is positioned against the state, especially against the Republican administration and Revolutionism. Topçu's suggestions and criticisms to the conservative front had a significant impact on the position of this idea in the field of politics and thought. While the conservatives were at peace with the state in the past and ascribed sanctity, they took a stance against the Kemalist state understanding, but with the changing conditions, the conservatives also made peace with the state. Topçu defined the state by identifying it with the concepts of domination and morality, and assigned duties to the state and citizens. On the other hand, he drew attention to the deadlocks of the concept of democracy and emphasized that a fair administration would be based on a sense of responsibility and a government that was kneaded with moral principles.
Bu çalışmada muhafazakârlığın ne olduğuna ve Türkiye'de muhafazakâr düşüncenin gelişimine kısaca değinildikten sonra Nurettin Topçu'nun muhafazakârlık fikirlerine yer verilmiştir. Ardından Türk muhafazakâr düşüncesi ile devlet ve demokrasi kavramları arasındaki ilişki, Topçu'nun devlet ve demokrasi kavramlarına bakış açısı çerçevesinden yorumlanmıştır. Buna göre Türkiye'de muhafazakârlığın geçmişinin Tanzimat'a kadar uzanan bir tepkiselliği içerdiğine, özellikle Cumhuriyet yönetimi ve İnkılapçılığına karşı millet iradesi kavramının devlet karşısında konumlandırıldığına dikkat çekilmiştir. Topçu'nun muhafazakâr cepheye getirdiği öneriler ve eleştiriler, bu fikrin siyaset ve düşünce alanında durduğu konumun belirginleşmesinde önemli bir etkiye sahip olmuştur. Muhafazakârlar, devlet ile geçmişte barışık ve kutsallık atfederken, Kemalist devlet anlayışına karşı bir duruş sergilemiş, ancak değişen şartlarla birlikte muhafazakârlar da devlet ile barışmışlardır. Topçu, devleti hâkimiyet ve ahlak kavramlarıyla özdeşleştirerek tanımlamış, devlete ve vatandaşlara ödevler yüklemiştir. Demokrasi kavramının ise, çıkmazlarına dikkat çekmiş ve adil bir yönetimin mesuliyet duygusu yüklenilerek, ahlak ilkeleriyle yoğrulmuş bir yönetim ile olacağını vurgulamıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 1 Sayı: 2 |