It is seen that in matches played in 1950,
spectators slowly began to swear and then swearing became a habit. In 1952,
after very rude curses were made even by gentlemen who were very stylishly
dressed and accompanied by their wives, it was emphasized that measures should
have been taken in stadiums. In 1953, a measure was taken in the form of
"let us silence a few foul-mouthed spectators ourselves". We
determine that by 1954, attention had been drawn to the increase in hand
gestures and curses against referees and footballers. We identify that in 1956,
the actions and swearing in the stadiums were still individual and did not turn
into mass activities. We see that by 1957, it was stated that mostly the
referees were the targets of curses and that if no action was taken, any
referee would not be found for league matches and the referees would boycott.
We identify that in 1959, the decisions taken were not effective and swearing
in stadiums could not be prevented, but rather it turned into a mass movement.
We see that the “few foul-mouthed spectators” in our
stadiums in 1950 turned into large masses in 1959. These masses have caused
real football fans and female spectators to leave the stadiums and they have
turned into “mass of spectators fed by swearing and fighting.” Spectators in
the grandstands left sympathetic stages such as teasing and angering each other
in 1959 and turned the grandstand language into the most severe form of
swearing. Unfortunately, this period, in which the tribunes and the masses
freely swear to each other, continues for more than 60 years and today too.
1950 yılında oynanan maçlarda seyircilerin yavaş yavaş küfür etmeye başladıkları
ve küfür etmeyi alışkanlık haline getirdikleri görülmektedir.. 1952 yılında çok
şık giyimli ve yanlarında eşleri olan beyler tarafından bile çok kaba küfürler
edilmesi üzerine statlarda önlem alınmasının gerektiği vurgulanmıştır. 1953
yılında “birkaç ağzı bozuk seyirciyi biz kendimiz susturalım” şeklinde önlem
yoluna gidilmiştir. 1954 yılına gelindiğinde, hakemlere ve futbolculara karşı
el hareketleri ve küfürlerin artışına dikkat çekilmektedir. 1956 yılında
sahalardaki eylemlerin ve küfürlerin hala bireysel olduğu ve kitleler haline
dönüşmediği görülmektedir. 1957 yılına gelindiğinde küfürlere en çok hakemlerin
hedef olduğu, önlem alınmazsa lig maçlarına hakem bulunamayacağı ve hakemlerin
boykot yapacakları dile getirilmiştir..
1958 yılında boykot kararının etkili olduğunu ve küfre karşı bir dizi önlem
alındığını saptıyoruz. 1959 yılında, alınan kararların etkili olmadığı ve statlardaki
küfrün önlenemediği daha çok kitle hareketine dönüştüğü anlaşılmaktadır.
1950 yılında statlarımızdaki “birkaç ağzı bozuk seyirci”nin, 1959 yılında
geniş kitlelere ulaştığı görülmektedir. Bu kitleler, gerçek futbolseveri ve kadın
seyircileri statlardan kaçırarak, “küfür ve kavgadan beslenen seyirci”
kitlesine dönüşmüştür. Tribünlerdeki seyirciler birbirlerine takılma ve
kızdırma gibi sempatik aşamaları 1959 yılında bırakarak, tribün lisanlarını
küfrün en ağır biçimine çevirmişlerdir. Tribünün tribüne, kitlelerin kitlelere
hep bir ağızdan ve rahatça sövüp saydıkları bu dönem, ne yazık ki 60 yılı aşkın
bir süreden beri günümüzde de devam etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2020 |
Kabul Tarihi | 20 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 15 Sayı: 21 |