A hard separation of the authority and competence of the legislative and executive powers has been manifested by the legal structure of the new Turkish Presidential System. The president, elected directly by the popular vote, gained the entire executive power and started to use this authority as the Head of State. The intertwined nature of legislative and executive powers has been eliminated by the transition from the presidential system. Moreover, to equip the executive power with an efficient decision-application process was one of the other reasons for this transition. Although a clear-cut division of powers was established, a unique constitutional authority for regulatory rulemaking is designated for the president under specific conditions. This rulemaking could be in both ordinary and emergency times. Presidential Decrees appear to be the supreme regulatory rulemaking in the new Presidential System and they are effectively designed to fill the gap of Statutory Decrees under the presidential system. As a quick and effective measure, these decrees provide an efficient decision-application process for the manifestation of a strong president, however, they are not above the laws in the final analysis. They become obsolete if a law gets through the parliament in the same area. Therefore, Presidential Decrees indicates neither a hijack of the power of the parliament nor a unity of power, they rather suggest an effective and quick means of regulation to avoid legal loopholes. Presidential Decrees has become one of the characteristics of the new Presidential System and with their limits, scope, and unique nature, they are also differentiated from the American Presidential Decrees
Turkish Presidential System American Presidential System Presidential Decree Statutory Decree
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte ortaya çıkan yeni yapı, yasama ile yürütme organları arasında görev ve yetki ayrışımını katı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Doğrudan halk oyu ile işbaşına gelen Cumhurbaşkanı, yürütme gücünün tümünü elde etmiş; bunu devlet başkanlığı makamıyla birlikte tek elden kullanmaya başlamıştır. Parlamenter hükümet sisteminden başkanlık sistemine geçişle birlikte yürütme ile yasama arasındaki iç içe geçmişlik de ortadan kalkmıştır. Diğer yandan yürütme organının hızlı karar alıp uygulayabilmesi, hükümet sistemi değişikliğindeki temel amaçlardandır. Bu kapsamda her ne kadar yasama ile yürütme arasında görev ve yetki açısından net bir ayrışmaya gidildiyse de, belirli şartlara tabi olmak kaydıyla Cumhurbaşkanı’na olağan ve olağanüstü dönemler için düzenleyici işlem yapma yetkisi anayasal olarak tanınmıştır. Yeni hükümet sisteminin, en üstün düzenleyici işlemleri olarak ortaya çıkan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, parlamenter sistemdeki kanun hükmünde kararnamelerin boşluğunu, onlardan daha etkili bir biçimde dolduracak şekilde tasarlanmıştır. Güçlü başkan modelinin bir gereği olarak hızlı ve etkin karar alma ve uygulama ile ilgili önemli yeniliklere sahip olan bu kararname tipi, son tahlilde yasalar karşısında bir üstünlüğe sahip değildir ve aynı konuda bir yasa yapıldığında yürürlükten kalkmaktadır. Dolayısıyla parlamentonun gücünü gasp etmek ve kuvvetler birliği rejimi yaratmak anlamına gelmeyen, yasal boşluk olan alanlarda etkin ve hızlı karar alıp uygulamaya elverişli olan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, yeni sistemin önemli belirleyicilerinden bir haline gelmiştir. Bu haliyle, Amerikan Başkanlık kararnamelerinden de ayrılmakta; Başkanlık sistemleri içerisinde kapsamı ve sınırlılıklarıyla orijinal bir düzenleme yetkisi yaratmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Amerikan Başkanlık Sistemi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Kanun Hükmünde Kararname
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Kabul Tarihi | 27 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 15 Sayı: 26 |