Aging, which is a natural process of lifetime has changed in different societies in time. And it is possible to say that this concept has diverse aspects on individuals, who are from the same society but have different socio-economic and socio-demographic composition. While elder individuals in traditional societies are seen as wise and authority, in modern society these elder ones has started to be seen as encumbrance, since in these modern societies, people need less knowledge and experience. For this reason, the concept of aging has started to lose its worth and has started to be perceived as a social problem. Some prejudgement, about elder ones losing their statues in society dy bay dy, such as elder individuals have lower mental and physical capacity, they are weak and ill, they are useless, they do not have any contribution to economy result in elderly discrimination. Due to the fact that elder individuals who are not sufficiently involved in social an economic life suffer from exclusion, they can not see themselves as a part of the society. The realization of necessary and legal instructional transformation and works on the health and education field so that elder individuals may have an active aging process and integrate the society in which they live will provide their participation in social life and will prevent elderly discrimination.
Yaşamın doğal bir süreci olan yaşlılık; farklı toplumlarda zaman içinde değişimler göstermekle birlikte kavramın aynı toplum içinde görülen farklı düzeydeki sosyo-ekonomik ve sosyo-demografik yapılara sahip olan bireyler arasında da farklılıklar gösterdiğini söylemek mümkündür. Geleneksel toplumlarda yaşlı bireyler bilge kişi ve otorite olarak görülmekte iken modern toplumlarda ise; kişisel bilgi ve tecrübelere daha az gereksinim duyulduğundan bu değerlerden uzaklaşılmış ve yaşlılar toplumun sırtında bir yük olarak görülmeye başlanmıştır. Böylelikle yaşlılık kavramı günümüzde “değer” olmaktan çıkarak “toplumsal bir sorun” olarak algılanmaya başlamıştır. Toplum içerisinde statüleri gittikçe kaybolan ve bir sorun alanı olarak görülen yaşlılar hakkında; değersiz oldukları, işe yaramadıkları, ekonomiye ve üretime katkı sağlamadıkları, hasta, güçsüz, mental ve fiziksel kapasitelerinin düşük olduğu şeklindeki önyargılar yaşlı ayrımcılığının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ekonomik ve sosyal hayata yeterince dahil olamayan yaşlı bireyler, sosyal dışlanmaya maruz kaldıklarından ötürü kendilerini toplumun bir parçası olarak görememektedirler. Yaşlılarımızın içinde yaşadığı toplumla bütünleşerek, aktif bir yaşlanma süreci geçirebilmeleri için yaşlılarla ilgili sağlık, eğitim ve çalışma alanlarında gerekli yasal ve kurumsal dönüşümlerin zamanında gerçekleştirilmesi, yaşlı ayrımcılığının önüne geçerek yaşlıların toplumsal hayata daha fazla katılımlarını sağlayacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2021 |
Kabul Tarihi | 18 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 17 Sayı: 36 |