Kuşak kavramı, belirli iki tarih arasında doğan ve kendi yaşamlarına denk gelen tarihsel süreçteki önemli olaylara, gelişmelere, yeniliklere ve süreçlere birlikte tanıklık etmiş yakın yaş gruplarındaki insanlara işaret eder. 2000 ve sonrası doğan bireyleri temsil eden Z Kuşağının dijital medya ile iç içe büyümesi sebebiyle diğer kuşaklardan çok daha farklı özelliklere sahip olduğu söylenebilir. İletişim teknolojilerinin büyük ilerleme kat ettiği bu dönemde dünyaya gelen Z kuşağı bireyleri, önceki kuşaklardan farklı olarak yaşamlarının tüm alanlarında teknolojinin her türlü getirisinden yararlanmaktadırlar. Sosyal yaşamlarını internet ve ağ üzerinden koordine eden bu kuşak için mesafeler önemini yitirmiştir. Aynı zamanda sürekli ve yoğun bir veri akışına maruz kalan bu kuşak üyelerinin, eşzamanlı olarak çok sayıda konuyla uğraşabilme becerisine sahip oldukları söylemek yanlış olmayacaktır. Henüz çok yeni bir kuşak olan Z kuşağının en büyük üyesi 19 yaşındadır. Bu nedenle doğrudan Z kuşağı ile ilgili çok az sayıda akademik çalışma yapılmıştır. Buna karşın yapılan az sayıdaki çalışmada öne çıkan nokta Z kuşağının, sosyal medya ile çok erken yaşlarda tanıştığıdır. Ayrıca bu kuşak dünyada devam eden salgına tanıklık etmektedir. Salgın dünyada ve Türkiye'de sosyal, ekonomik, siyasi, iktisadi, idari, hukuki, askerî, dinî ve kültürel alanlarda birçok önemli etkilere ve sonuçlara neden olan radikal kararlar alınmasına neden olmuştur. Türkiye’de ilk, orta ve liselerde eğitim-öğretim askıya alınırken, bütün üniversitelerde bahar dönemi dersleri iptal edilerek sınavlar ertelenmiştir. Nüfusun büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkede cuma namazı olmak üzere cami ve mescitlerde cemaatle namaza ara verildiğini duyurulmuştur. Hükûmet, salgının yayılım hızını düşürmek ve insanlar arasında sosyal mesafeyi korumak için ilk olarak 65 yaş ve üstü kişilere sokağa çıkma yasağı uygulaması başlatmıştır. Daha sonra bu kısıtlamayı çalışmamızın konusu olan 20 yaş ve altı çocuk ve gençleri de kapsayacak şekilde genişletmiştir. Bu kararların toplumun en dinamik kesimini oluşturan bu kuşak üzerinde psikolojik etkileri kaçınılmazdır. Pandemi sürecinde sosyal medya kullanım alışkanlıkları ve etkileri üzerine birçok araştırma yapılmaktadır. Fakat azınlıklar üzerine bu süreçte yapılmış pek fazla araştırma bulunmamaktadır. Bu çalışma Türkiye’deki nüfusun çok küçük bir kesimini oluşturan gayrimüslim azınlıklar (%0,2) içinde daha da küçük bir kesim olan Süryani Z kuşağının pandemi sürecindeki sosyal medya kullanım alışkanlıkları ve bu dönemin zorluklarının üzerinden nasıl geldikleri ve sosyal medyanın bununla olan ilişkisini anlamak çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmada yöntem olarak çevrimiçi anketler uygulanmıştır. Veriler işlenerek, Covid-19 döneminde, azınlıkların yaşam pratikleri, psikolojik ve iletişim süreçleri anlaşılmaya çalışılmıştır.
The COVID-19 pandemic has caused and continues to cause uncertainty around the world. It is a traumatic event that psychologically affects all segments of society. However, particularly the young and disadvantaged in a society like minorities, refugees and disabled people may face even harsher problems. The youngest generation to witness this traumatic event is generation Z. Individuals of this generation came to the world in a period when communication technologies have experienced tremendous growth and progress, thus making them carry characteristics which are very different from other generations. Since this generation is still very young, it is challenging to obtain academic data on them. Studies on this generation are just being conducted, and the number of scientific studies in this field is still minimal. However, what stands out in the already existing research is that social media is an integral part of their lives. While there are many studies on social media usage habits and the effects of these during the pandemic, the research done on minorities in society during this period does also not stand out in the literature. Therefore, this study focuses on an even smaller fraction of the already tiny fraction (0,2%) of non-Muslim minorities in Turkey; the Syriac generation Z in Turkey. Using the method of online surveys, this study demonstrated that all of the surveyed members of the Syriac generation Z, in Turkey connect to the internet, use social media and follow COVID-19 related news on social media on a daily basis. The study also revealed that they spend more time on social media than before COVID-19 and frequently communicate with their friends on social media. Furthermore, this study found that during the COVID-19 period, the surveyed members of the Syriac generation Z were more anxious and generally preferred spending time with their hobbies as well as communicating with their friends and families as a method of coping with their concerns. Also, half of the surveyed members stated that social media helped relieve their concerns during this period.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Kasım 2021 |
Kabul Tarihi | 30 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 18 Sayı: 43 |