Osmanlı Devleti ile Rus Çarlığı arasında Nisan 1877’de başlayıp, Balkanlar ve Kafkaslar üzerinde iki ana cephede, Ocak 1878’e kadar dokuz ay kadar süren Doksanüç Harbi esnasında, Bulgaristan sınırları içinde bulunan Plevne’nin Rus ordusu tarafından muhasarası beş ay kadar sürmüştür. Asker ve silah bakımından Türklere nazaran daha avantajlı durumda olan Ruslar, şehri ele geçirmek için üç defa saldırıya geçtiyseler de bekledikleri başarıyı elde edememişlerdir. Osmanlı tarafının Plevne’de başarılı bir savunma yapmasında Gazi Osman Paşa’nın askerî yeteneğinin, Türk askerinin dirayetinin ve mükemmel bir şekilde hazırlanmış toprak istihkâmların etkisi oldukça büyüktür. Fakat bunların ve daha başka etkenlerin dışında her iki tarafın kullandığı topların niteliği ve bataryaların idare şekli de çarpışmalarda belirleyici bir rol oynamıştır. Rus tarafı toprak istihkâmlar üzerinde tesir gücü oldukça düşük, erken ısınarak kullanılamaz hale gelen tunçtan mamul uzun namlulu ve yüksek açılı atışlar yapmaya elverişli olmayan topları kullanırken Türk tarafı kısa mesafede yüksek açılı ve başarılı atışlar yapabilen, çelikten mamul obüsleri kullanmıştır
The 93 War between the Ottoman Empire and the Russian Empire was fought on two main fronts, the Balkan and the Caucasus. It started in April 1877 and lasted for nine months until January 1878 and the Russian siege on Plevna within the Bulgarian borders lasted for five months. Although the Russians had an advantage over the Turks in terms of troops and weapons, they didn't achieve their desired success after trying to seize the city three times. The successful defense of Plevna by the Ottomans arose from the military capability of Ghazi Osman Pasha, the ability of the Turkish soldiers and perfectly prepared ground fortifications. But aside these and other effects, the type of cannons used by both sides and the handling of the batteries played an important role in combat. The Russians used long barreled cannons made out of bronze on the ground with extremely low power, which overheated very quickly and thus became unusable and were not suitable for high angled shots. The Turkish side however used steel howitzers that could make high angled shoots from a short distance
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 38 |