Sanayi Devrimi’nden sonra hız kazanmış olan sömürgecilik faaliyetleri, sömürgeleri ve sömürgelere giden yolları kontrol etmek isteyen emperyalist devletlerin ulaşım teknolojilerinde de mesafe almalarını sağlamıştır. Ulaşım araçları arasında önem kazanmış ve bu önemini günümüze kadar taşımış olan demiryolculuğu, ilk kez İngiltere’de başlamış ve kısa zaman içerisinde özellikle dünyanın stratejik bölgelerinde yaygınlaşmıştır. 19. yüzyılda eski gücünü ve kudretini kaybetmiş olan Osmanlı İmparatorluğu, emperyalist politikaların hedefi haline gelmiş ve siyasî, askerî, iktisadî alanlarda kendisine yönelik tehditlerle uğraşmak zorunda kalmıştır. Batı’da meydana gelen bilim ve teknik alanlarında ilerlemelerden geri kalmamak yanında siyasî ve iktisadî bütünlüğünü korumak isteyen Osmanlı İmparatorluğu, İngiltere’de başlayan bu yeni ulaşım sistemini yakından takip etmiştir. 1829 yılında ilk demiryolculuğunun yapılmasından hemen bir yıl sonra 1830 yılında, Osmanlı topraklarında ilk demiryolu yapma fikrinin imparatorluğun yönetim kademesinde doğmuş olması bu bakımdan son derece önemlidir. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun gerek teknik gerek ekonomik alanlarda yetersizliği, demiryollarının hayata geçirilmesi fikrinin Avrupalılara bağımlı olmadan gerçekleşmesine engel olmuştur. Bu yüzden, imparatorluk topraklarında demiryolu hatları inşa edilmesi için Batılı şirketlere başvurulmasına gerek duyulmuştur. Bu amaçla da Batılı şirketlere ve dolayısıyla da Avrupalı devletlere yeni imtiyazlar verilmek zorunda kalınmıştır. Böylece Avrupalı devletler de Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yapılması planlanan demiryolları hatlarını emperyalist politikaları çerçevesinde değerlendirmişlerdir. Osmanlı bürokrasisi tarafından farkında olunan mahsurlarına rağmen demiryolu projeleri hızla hayata geçirilmiş ancak kısa zaman içerisinde demiryolları konusunun bir yönüyle bağımsızlık sorunu halini aldığı da görülmüştür. Bunun giderilmesi için demiryollarının bir an önce millîleştirilmesi gereği doğmuş olsa da imparatorluk zamanında elde edilmeyen başarı Cumhuriyet Türkiye’sine intikal etmiştir. Bu çalışmada Osmanlı İmparatorluğu topraklarında 1836 yılından Birinci Dünya Savaşı’na kadar planlanmış olan ve projeler kapsamında hayata geçirilmiş demiryolları, ayrıntılı olarak incelenmiş ve demiryolları meselesi Avrupalıların emperyalist politikaları ekseninde değerlendirilmiştir. Bu yönüyle çalışmanın, Türk Demiryolları Tarihine katkı sağlayacağı düşünülmektedir
Demiryolları Emperyalizm demiryolu politikası Hicaz Demiryolu Sultan II. Abdülhamit
Following the industrial revolution, the expedited colonial activities enabled imperialist states that wished to control their colonies and the ways leading to their colonies to progress in transportation technologies as well. Railways, which gained importance in transportation and which carried this importance until today, were first initiated in England and became especially widespread in strategic regions of the world in a short time. The Ottoman State, which lost its previous power and might in the 19th century, became the target of imperialist policies and were obliged to deal with the threats toward itself within political, military and economic fields. The Ottoman State, which did not wish to fall behind from the developments in scientific and technological developments of the West and which wanted to protect its political and economic integrity, closely followed the novel transportation system that emerged in England. Following the execution of the first railway transportation in 1829, in 1830, it is of utmost importance that the idea of building the first railway in the Ottoman region was born into the administrative ranks. However, the inadequacy of the Ottoman Empire in both technical and economic fields prevented them from actualizing the idea of railways without being dependent on Europeans. Thus, it was felt necessary to consult to Western companies to build railway lines in the empire regions. For this purpose, it was felt mandatory to grant new privileges to Western companies, hence, to European states. Therefore, European states evaluated the railway lines planned to be built in the Ottoman Empire region within the framework of imperialist policies. Despite the Ottoman bureaucracy’s awareness of the limitations, the railway projects were rapidly put into practice; however, it was also observed that the subject of railways became a problem of independence in a short time. Although a need to nationalize the railways as soon as possible arose to eliminate this, the success that was not achieved in the empire period was devolved in the Republic period of Turkey. In this study, the railways, which were planned in the Ottoman Empire regions from 1836 to World War I and actualized within the scope of the projects, were investigated in detail and the subject of railways was evaluated within the axis of the imperialist policies of Europeans. From this aspect, it is believed that the study will contribute to Turkish Railway History
Railways Imperialism Railway policies Hejaz railways Sultan Abdul Hamid II
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 48 |