Osmanlı Devleti demiryolu ağını hüküm sürdüğü coğrafyalarda egemenliğini devam ettirmek, Batı Avrupa ile daha kazançlı ticari faaliyet içinde bulunmak ve askeri amaçlarını gerçekleştirmek için etkin bir yol olarak telakki ediyordu. Demiryolları Batı Avrupa imalat sanayi ürünlerinin taşınmasında ve pazarlanmasında etkin bir rol oynadığı gibi Anadolu’nun iç bölgelerinin ürünleri ve hammaddelerinin kıyı liman bölgelerine taşımasında da önemli bir rol oynuyordu. Ayrıca etkin bir demiryolu taşımacılığı da ticaret merkezlerinin çeşitli limanlara bağlantısını sağlıyordu. Ancak sermaye yetersizliği ve teknik kapasite zayıflığı gibi faktörlerle Osmanlı otoriteleri yabancı yatırımcıya ihtiyaç gösteriyordu. Bu sebeplerle, Osmanlı Devleti’nin 19. yüzyıldaki büyük ölçekli ve sermaye yoğun demiryolu projeleri yabancı sermayenin eliyle başlatılmıştır. Rumeli Demiryolu imtiyazları siyasi çekişmelere, müzakere, pazarlık ve finansal kayıplara sebebiyet vermiştir. İmtiyaz hakkı öncelikle Belçikalı bir şirkete verilmiş, ancak yaşanan finansal sıkıntılar sebebiyle Alman bir yatırımcıya devredilmiştir. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda toprak kayıpları yaşaması sebebiyle şirket birden farklı ülkede faaliyet göstermiştir. Bu çalışma Şark Şimendiferleri olarak isimlendirilen Rumeli Demiryolu Projesi’nin gelişimini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Yabancı sermayedar tarafından verilen imtiyazla hattın inşaatı 1860’lı yıllarda başlatılmış ve proje 1937 yılında kamulaştırma faaliyeti kapsamında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından satın alınmıştır
Osmanlı Demiryolları Rumeli Demiryolları imtiyazlar demiryolu imtiyazları Şark Şimendiferleri
Ottoman authorities considered a network of railways as an effective way of strengthening the sovereignty, benefitting more from trade with Western Europe and serving military purposes. Railways played a crucial role in transporting Western European manufactured goods and commercialisation of raw materials and other inland products of Central Anatolia. Also, efficient railway transportation allowed the connection of certain trade centres and ports. However, lack of capital, financial and technical abilities drove the Ottoman authorities back to foreign investors. Therefore performance of large scale, capital intense projects initiated European investors was substantial in the nineteenth century. The Rumelia railways and concession experienced political conflicts, negotiations, and financial difficulties. The concession was first awarded to a Belgian company which later passed to a German investor due to some financial problems. The Ottoman Empire lost some of its territories in Balkans and the railway company started to operate in multiple countries. This study aims to analyse the development of the Ottoman Rumelia Railway, so-called Oriental Railway, constructed by the European investors with concession provided by the Ottoman Government in the 1860s until it was bought and nationalised by the Turkish government in 1937
Ottoman railways Rumelia railways concession railway concessions oriental railway
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 48 |