Özet
Hüseyin Remzi Paşa başarılı bir askeri öğrencilik kariyerinin sonunda Mühendishâne-i Berrî-i Hümâyûna muallim olarak atanmıştır. Bu görevi esnasında Sultan II. Abdülhamid’in gözüne girmek maksadıyla Alman askeri teorisyenlerinden tercümeler yapmaya başlamıştır. Bu süreçte dönemin etkili simalarından İngiliz Said Paşa’nın kızıyla evlenerek Babıali’deki nepotizm ağına dâhil olmuştur. Bu evlilik ve tercüme faaliyetleri onun kariyerinin seyrini değiştirmiştir. Mühendishâneden Harbiye Nezareti İkinci Şubeye tayin olan Hüseyin Remzi, Mecmua-i Fünûn-ı Askeriye’nin yayınlanmasında görev almış, dergideki makaleleri yanı sıra Avrupa askeri literatüründen yararlanarak telif ve tercüme eserler kaleme almıştır. Bir erkân-ı harp olmasına karşın hiç kıta tecrübesi yaşamayan hatta neredeyse İstanbul’dan hiç ayrılmayan Hüseyin Remzi bu yayınları sayesinde on beş yıl gibi kısa bir süre içerisinde yüzbaşılıktan mirlivalığa yani paşalığa terfi etmiştir. Lakin II. Abdülhamid’in iktidardan düşmesi Hüseyin Remzi için de sonun başlangıcı olmuştur. Emekliye ayrılmak zorunda kalan Hüseyin Remzi, bir akıl hastalığına tutularak kariyeri yanı sıra akıl sağlığını da kaybetmiştir. Hüseyin Remzi başına gelenlerden dolayı İttihadçılara karşı nefret duymaya başlamış, bu nefreti onu Mütareke döneminde Milli Mücadeleye karşı bir duruş sergilemeye itmiştir. Kızıl Hançer Cemiyetinin içerisinde yer alan Hüseyin Remzi, Damat Ferit Paşa’nın dördüncü hükûmeti döneminde de bakanlık yapmış ve bu faaliyetlerinden dolayı vatan hainliği suçuyla Yüzellilikler listesine dâhil edilmiştir. Bu çalışmada Hüseyin Remzi’nin hayatı ve faaliyetleriyle ilgili değerlendirilmelerde bulunulacaktır.
Abstract
Upon successful completion of his military student career, Huseyin Remzi Pasha was appointed as teacher to the Imperial Engineering School. During this duty, he started translating German military theorists to gain Sultan Abdulhamid II’s favor. During this period, he married the daughter of English Said Pasha, one of the famous figures of the time, and as a result, became part of the nepotism network in the Sublime Porte. Both this marriage and his translation activities changed the course of his career. Huseyin Remzi, who was transferred from the engineering office to the Second Branch of the War Ministry, took part in the publication of Mecmua-i Fünûn-ı Askeriye, and besides his articles in the journal, he wrote copyright and translation works using European military literature. As a result of these publications, Huseyin Remzi, who had no command experience and, in fact, almost never left Istanbul despite being a staff officer, was promoted from captain to brigadier general in as little as fifteen years. However, Abdulhamid II's fall from power was the beginning of the end for Huseyin Remzi as well. Huseyin Remzi, who had to retire, suffered a mental disease, causing him to lose both his career and his sanity. Huseyin Remzi started to feel hostility towards the Young Turks after his misfortunes, and this hostility led him to take a stand against the Turkish National Struggle during the Armistice period. Huseyin Remzi, who was member of the Kızıl Hançer Society, also took part as a minister in the fourth government established by Damat Ferit Pasha. Therefore Huseyin Remzi was added the List of 150 Personae Non Gratae of Turkey for treason. This study will evaluate the life and activities of Huseyin Remzi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 49 |