Özet
XVII. yüzyıl Osmanlı-Avusturya diplomatik ilişkilerinden bir kesit sunan çalışma, yeni diplomasi tarihi olarak adlandırılan yaklaşım bünyesinde aktör odaklı bir bakış açısına başvurmaktadır. 1628-1629 yılları arasında Sultan IV. Murad tarafından Avusturya’nın başkenti Viyana’ya büyükelçi olarak gönderilen Recep Ağa’nın sefareti, bu yeni yaklaşım uyarınca şu unsurlar üzerinden ele alınmıştır: Osmanlı elçisinin görevi süresince haiz olacağı unvanın kullanımı; serhat bölgesinde iki tarafın elçilerinin mübadelesi, Osmanlı elçilik heyetinin Viyana’ya girişi ve elçi Recep’in Avusturya İmparatorunun huzuruna kabulü gibi performatif diplomasi pratikleri ve son olarak, Osmanlı elçisinin günlük masrafını karşılamak için ev sahibi hükümetin kendisine bağladığı tayinat ve elçinin konakladığı ikametgâhın temini olmak üzere muamelat. Çalışma göstermiştir ki Osmanlılar ve Avusturyalılar arasında 1606 yılında imzalanan Zitvatorok Anlaşması sonrasında iki taraf arasındaki diplomatik ilişkiler deneysel sayılabilecek şekilde yeniden oluşmaya başlamıştır. Her ne kadar diplomatik karşılaşmaların yer yer çekişmelere sahne olduğu doğruysa da, Recep Ağa’nın elçiliğinin gösterdiği üzere bu yeni pratikler bütününe mütekabiliyet kaygısı damgasını vurmuştur.
Abstract
Inspired by the actor-centered approach of the new diplomatic history, the present study offers a snapshot of seventeenth century Ottoman-Austrian relations. The diplomatic mission of Ottoman ambassador Recep Aga in Vienna between 1628 and 1629 has been examined on the following premises of this novel approach: the use of titles by the Ottoman ambassador during his mission to Vienna, performative diplomatic practices (exchange of the Ottoman and Austrian ambassadors at the border, the Ottoman ambassador’s entrance ceremony to Vienna, imperial audiences given by the Austrian Emperor to the Ottoman ambassador) and the treatment of emissaries (alimentation and accommodation). The study suggests that following the Peace Treaty of Zsitva-torok in 1606, diplomatic practices between the two powers were reshaped in an almost experimental fashion. Notwithstanding the conflictual nature of these diplomatic encounters, the Recep Aga embassy shows that the new set of diplomatic practices was marked by a constant concern for reciprocity.
Habsburglar Mütekabiliyet Osmanlı-Avusturya İlişkileri Yeni Diplomasi Tarihi Yeni Çağ Diplomasisi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 50 |