Kars’ın 45 km doğusunda bulunan Ani, Arpaçay ile birlikte Bostanlar ve Mığmığ Deresi’nin sınırladığı 100 hektarlık bir üçgen içerisinde yer alır. Stratejik coğrafi konumu ve savunmaya elverişli müstahkem yapısı ile sürekli bölgede yaşayan devlet ve beyliklerin hedefinde olmuş, saldırı ve istilalardan bolca nasiplenmiştir. 19 yıllık Bizans yönetimiyle geçen fetret devrinden sonra 1064 yılında, Sultan Alparslan liderliğindeki Selçuklu ordusu tarafından fethedilmiş ve şehirde yeni bir dönem başlamıştır. Bu dönemin günümüze değin ulaşabilen en büyük mirasını ise mimari oluşturmuştur. Hiç şüphesiz Ani, Selçukluların şenlendirmesiyle yeniden şekillenmiş ve Türk-İslam kimliği kazanmıştır. Ebu’l Menûçehr Külliyesi, Ebu’l Muammeran Külliyesi, kümbet ve mezarlık alanı, hamamlar, konutlar, çarşı ve saray-köşk-malikâne gibi sivil mimari örnekler, kente Türk-İslam kimliği kazandıran eserlerden birkaçıdır. Nice eser ise gün yüzüne çıkarılacağı güne kadar toprak altındaki uykusuna devam etmektedir.
Burada konu edilen ve 2020 yılındaki kazı çalışmalarıyla keşfedilen mescit, devrin bugüne kadar bilinmeyen bir eseri olarak karşımıza çıkar. Doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı olarak inşa edilen mescidin çarşıdaki esnafın kullanımına tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Harim mekânı, ortasındaki sekizgen planlı iki taş kaide üzerinde ahşap destekler tarafından taşınmaktadır. İçten ahşap, dıştan ise düz toprak damlı olduğu tahmin edilmektedir. Bu yazıda, mescidin kazı süreçleriyle birlikte plan ve mimarisi tanıtılmış ve tarihsel süreci değerlendirilmiştir. Ayrıca 2021 yılı kazı sezonunda uygulanan konservasyon çalışmaları anlatılmıştır.
Ani Sultan Alparslan Selçuklu Çarşısı Çarşı Mescidi Konservasyon. Ani, Sultan Alparslan, Selçuklu Çarşısı, Çarşı Mescidi, Konservasyon.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 1 |
Palmet Dergisi Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 (CC BY-NC) Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.