Popülizm kelimesi, kökenini Latince’de “halk” anlamına gelen “populus” sözcüğünden alır. Ancak terim, semantik olarak “halk için olan” anlamını da içerdiğinden siyaset bilimi literatüründe halk egemenliğine yakın bir içerik taşımaktadır. Popülizmin bu olumlu çağrışımının yanı sıra dışlayıcı yönleri de mevcuttur. Bu unsurlar arasında seçkin/elit karşıtı tutumun baskın olduğu söylenebilir. Bunun yanı sıra aydınlara yönelik şüphecilik, geçmişe duyulan özlem ve doğal/geleneksel toplumun yüceltilmesi popülizmin sorunlu görülmüş özellikleri arasındadır. Popülizm ile ilgili araştırmalar; ampirik, tarihselci ve söylem temelli olarak sıralanabilir. Günümüzde söylem analizi, adı geçen yaklaşımlar arasında önemli bir yer kazanmış görünmektedir. Bu çalışmada da Süleyman Demirel’in popülizmi, öncelikli olarak kullandığı siyasal söylem üzerinden ele alınmaktadır. Süleyman Demirel’in Adalet Partisi ile başlayan siyasal kariyerinin popülist çizgisi, araştırmanın ana çerçevesini oluşturmaktadır. Seçmen kitlelerini yakalayabilmek adına siyasi faaliyetlerini popülist çizgide sürdürmesi, onun siyasal iletişimdeki duruşunu ve yöntemini açıklamaktadır. Araştırmada, Türk siyasal hayatında önemli bir rolü olan popülizmin tarihsel kaynakları ve Demirel sonrasındaki Türk siyaseti üzerindeki etkilerine de değinilmektedir.
-
-
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Erken Görünüm Tarihi | 3 Ocak 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 19 Sayı: 2 |