Osmanlı dönemi Balkan coğrafyasının önemli bir kültür merkezi olan Kosova’nın Prizren şehrinde, XIX. asrın sonları ile XX. asrın başlarında, zengin bir tasavvufî kültürün bir temsilcisi olarak faaliyet gösteren Prizrenli Hacı Ömer Lutfî, mutasavvıf kişiliğinin yanında şairliği ile de ön plana çıkmıştır. Tasavvufî faaliyetlerini Melamî tarîkatı mensubiyeti çerçevesinde sürdüren Hacı Ömer Lutfî, şeyhlik vazifesinin yanında İttihat ve Terakkî’ye katılarak dönemin siyasi problemleriyle meşgul olmuştur. Fikir ve düşüncelerini dinî-tasavvufî muhtevalı eserler telif ederek ortaya koyan şâirin Türkçe Dîvân’ı yanı sıra bazı eserleri de yayımlanmıştır. Din-Edebiyat ve tasavvuf-edebiyat ilişkileri bağlamında güzel bir örnek olan müellifin Ramazaniyesi, asırlar boyu birikimini devam ettiren dinî-tasavvufî edebiyatın bir ürünü olarak tarihteki yerini almıştır. Dinî literatürün edebiyatımızda yaygın hâle gelmesinde önemli ölçüde etkisi olan Ramazâniyeler, dinî kültürün yanı sıra sosyal hayatın belirleyici öznesi olarak zengin bir manevi birikimi ve Ramazan ayına münhasır terminolojisi ile Türk İslam Edebiyatı’nın öne çıkan türlerinden biri olmuştur. Toplumun manevi hayatını etkilediği kadar sosyo-kültürel birikimi ile başta cami ve mescidler gelmek üzere, Ramazan, oruç, iftar, imsak, teravih, Kur’an, rahle, mahya, hilâl, temizlik, cömertlik, fitre ve sadaka gibi pek çok kavramın kökleşip yerleşmesinde baş rolü oynamıştır. Hacı Ömer Lutfî’nin, dinî-tasavvufî konulu şiirleri arasında bulunan Ramazaniyesi, farklı nazım şekillerinde on bir manzumeden oluşmaktadır. İki muhammes, üç mesnevi, beş gazel ve bir adet de murabbaın yer aldığı Ramazaniye, dinî-tasavvufî muhtevalı pek çok manzumenin bulunduğu el yazması bir mecmua içerisinde muhafaza edilmektedir. Müellifin Ramazaniyesi, sosyal hayatı kuşatan bir ibadet olan Ramazan orucunu işleyen bir edebî eser olarak geniş halk kitlelerine ulaşma gayesi ile sade, açık ve anlaşılır bir dil ile telif edilmiştir. Müzdevic muhammes ile başlayan Ramazaniyede; iki muhammes, üç mesnevi, beş gazel ve bir adet de murabba nazım biçiminde manzume yer alır. Ramazan ayının dinî-tasavvufî literatürdeki vasıf ve faziletleri ile manzumesini oluşturan şâir, Kadir gecesi ve yine bu gecede Kur’an’ın nazil olmaya başlamış olmasından hareketle Ramazan ayının fazilet ve vasıflarını bu aya mahsus kavram ve terkiplerle nazmetmiştir. Eserde konu ile ilgili iktibas ve telmihlere de sıkça başvurulmuştur. Çalışmanın giriş bölümünde oruç ibadeti ve Ramazan ayının kültür ve edebiyatımızdaki yerine değinilmiş, işledikleri konuları bakımından dinî, tasavvufî ve edebî olarak üç başlık altında incelenen Ramazaniye ve Ramazan-nâme türü eserlere dair yapılan çalışmalara da kısaca temas edilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde; Ramazaniye’deki manzumelerin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde durulduktan sonra manzumelerin dinî-tasavvufî tahlili yapılmıştır. Manzumelerin konu ve muhtevasına sırasıyla değinildikten sonra şiirde yer alan temel dinî, edebî ve tasavvufî kavramlar, Ramazan edebiyatı ve bu edebiyat içerisinde teşekkül eden tasavvufî kavram ve remizler çerçevesinde tahlil edilmiştir. Böylece, Hacı Ömer Lutfî’nin Ramazan konulu şiirlerindeki kavramlar ile dinî-tasavvufî edebiyatta yerleşik benzer kavramların bağlantısı da kurulmaya çalışılmıştır. İkinci bölümde ise müellifin Ramazaniyesinin metni verilmiştir.
This study delves into the Ramazaniye poem of Haji Omar Lutfi from Prizren, a notable figure in the Sufi culture of the late 19th and early 20th centuries in Kosovo, in the context of religion and Sufism literature. The Ramazaniye is a significant example of the intricate relationship between religion, literature, and Sufism. It has also played a considerable role in the spread of religious literature in Turkish Islamic Literature. The Ramazaniye consists of eleven verses in different forms, including two muhammes, three masnavi, five ghazals, and one murabba. It is written in a clear and easily understandable language, with the intention of reaching the public. The author emphasizes the virtues and qualities of the month of Ramadan through specific concepts and compositions related to this month, such as the night of Qadr and the revelation of the Qur’an. The poet employs quotations and allusions, frequently used in religious and Sufi literature, to enrich the poetic language and provide a deeper meaning. The author’s Ramazaniye is written in a simple and comprehensible language to reach the masses as a literary work that deals with Ramadan fasting, a worship that encompasses social life. The poem is a good example of the relationship between religion and literature, as it encompasses the socio-cultural and spiritual aspects of the society, and it is considered a significant work in the context of religion and Sufism literature. The Ramazaniye is an important genre of Turkish Islamic Literature with a rich spiritual accumulation and terminology exclusive to the month of Ramadan, considered the determining subject of social life as well as religious culture. The poem has played a leading role in rooting and establishing many concepts such as Ramadan, fasting, iftar, imsak, tarawih, Qur’an, rahle, mahya, crescent moon, cleanliness, generosity, fitre, and charity, especially mosques and masjids. The poet, who composed his verse with the qualities and virtues of the month of Ramadan in the religious-sufic literature, wrote about the virtues and qualities of the month of Ramadan with the concepts and compositions specific to this month, based on the night of Qadr and the fact that the Qur’an began to be revealed on this night. The Ramazaniye includes two muhammes, three masnavis, five ghazals, and one murabba in verse form. The study provides a religious and mystical analysis of the verses in the poem, examining the basic religious, literary, and Sufi concepts within the framework of Ramadan literature and the Sufi concepts and remises formed within this literature. The analysis establishes a connection between the concepts in the poem and those in religious and Sufi literature, contributing to the scholarship on Ramadan literature and Sufi concepts. In conclusion, this study contributes to the scholarship on Turkish Islamic Literature and the relationship between religion, literature, and Sufism. It sheds light on the importance of the Ramazaniye in the context of the spiritual and socio-cultural life of the society and establishes its significance in the development of religious and Sufi literature in Turkish culture. The study also provides a comprehensive analysis of the Ramazaniye, examining its form and content characteristics and establishing a connection between the concepts in the poem and those in religious and Sufi literature.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 17 Mart 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 26 |