The alphabet reform of Latin emerged with revolutionary innovations, which can be observed in many areas since the founding of the Republic of Turkey and afterwards the scientific structure acquired its completely new form. This newly-established nationalist way of thinking led to the emergence of new Turkish products with a reformist and innovative perspective. This change was directly felt in the field of Tafsir and usually appeared in the writing of Turkish tafsir books. Turkish tafsir books were written in two ways as they have been previously. The first one is a way that aims to be understood by the people besides touching society and shaping individual and social life from the perspective of the Qur’an. The second way has a scientific perspective which puts emphasize on linguistics and so on which was the case in the traditional tafsirs like Zamakhshari and Baydawi etc. This research draws attention to the place of the traditional approach in Turkey by mentioning some examples of tafsir works written in the Turkish language in general and it aims at the end to reveal this movement in Tafsir in the last quarter century.
ظهر الانقلاب اللغوي اللاتيني مع الابتكارات الثورية التي ظهرت في العديد من المجالات منذ تأسيس الجمهورية، واكتسبت البنية العلمية بعدها شكلها الجديد تمامًا. وقد أدى هذا الفهم الوطني إلى ظهور منتجات تركية جديدة بمنظور إصلاحي وابتكاري، وكان هذا التغيير قد حدث بكل مباشر في مجال التفسير، وظهر عادة في كتابة التفاسير التركية.
تمت كتابة التفاسير التركية بطريقتين كما هي عليه التفاسير سابقًا، الأولى: هي طريقة يفهمها الشعب بهدف لمس المجتمع، وبهدف تشكيل الحياة الفردية والاجتماعية من منظور القرآن، والثاني: هي التفاسير المكتوبة وفق المنظور العلمي الذي له ضوابط بحسب اللغة وغير ذلك كما كان الأمر في التفاسير التقليدية، مثل تفسير الزمخشري والبيضاوي وغير ذلك. يلفت هذا البحث الانتباه إلى مكان الاتجاه التقليدي في تركيا بذكر بعض الأمثلة من التفاسير المكتوبة باللغة التركية بشكل عام، ويهدف في النهاية إلى الكشف عن هذه الحركة في التفسير في ربع القرن الماضي.
Türkiye’de Cumhuriyetin ilanıyla beraber birçok alanda gözlemlenebilen devrim niteliğinde yenilikler hissedilmiş ve harf inkılâbıyla bilimsel yapı tamamen yeni bir form kazanmıştır. Dinin millileştirilmesine dayalı olan bu düşünce tarzı, reformist ve yenilikçi bir bakış açısıyla yeni tarz düşüncelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu değişimin izleri Tefsir alanında da doğrudan hissedilmiş ve Osmanlı ilim geleneğinde kısmen var olan Türkçe tefsir yazma geleneği Cumhuriyet döneminde de hızla artmıştır. Türkçe tefsirler daha önceki tefsirler gibi genel itibarla iki şekilde kaleme alınmıştır. İlki Kur'an'ın topluma dokunan yönünü ortaya çıkaran, bireysel ve toplumsal hayatı şekillendiren ve aynı zamanda insanlar tarafından anlaşılması mümkün olan, genel halka yönelik tefsirlerdir. İkincisi ise Zemâhşerî ve Beydâvî gibi dilbilim vb. alanlara ağırlık veren alana hâkimiyet gerektiren bilimsel bir bakış açısına sahip olan tefsirlerdir. Bu araştırma, genel olarak son dönemde (1995-2020) Türkçe kaleme alınmış tefsirlerden örnekleme yaparak Türkiye'de var olan geleneksel tefsir yaklaşımına dikkat çekecek ve son çeyrekte Türkiye'de var olan klasik tefsir yaklaşımının boyutunu ortaya koymaya çalışacaktır.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2023 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 11 |