Şiir dilin süsüdür, dile en güzel elbiselerini giydirmektir. Şiir, bir dilin edebi kabiliyetlerini gösteren en önemli unsurlardan biridir. Şairler dili en etkili kullanan kişiler arasındadır, duygularını dilin olanakları çerçevesinde en gösterişli biçimde aktarmaya çalışırlar. Bu açıdan şiir, kültür aktarıcısı özelliği olan dilin müstesna bir işlevidir. Şairler içinde yaşadıkları toplumun sevinç ve üzüntülerini, milli birlik ve beraberliğini, tarih ve çeşitli zaman kesitlerini yazdıkları şiirler aracılığıyla kayda geçirir ve gelecek nesillere aktarırlar. Şiirin toplumsal yönünün yanı sıra bireysel olarak şairin ruh dünyasını yansıtma özelliği de dikkat çekicidir. Bu açıdan şiirler şairin dünyasına açılan birer kapıdır. Yalnızlık duygusu, birçok şairin eserlerinde dokundukları başlıca temalardan biridir. Yalnızlık duygusunun türleri çoktur; bulunduğu topluma yabancı olmaktan ve alışamamaktan, yabancı bir ülkede olmaktan, kültür çatışmasından ya da sadece çalışma temposundan kaynaklanan yalnızlık gibi. Şairlerin yaşadığı yalnızlık ise çok daha başkadır. Onlar, zaten şair oldukları için yapayalnızdırlar. Kalabalıklar içinde olabilirler ancak sıra dışı bir farkındalığa sahip oldukları için hep diğer kalabalıklardan ayrılmak zorundadırlar. Söz konusu şair yalnızlığının, iki farklı zamanda yaşamış ve farklı coğrafyalarda, farklı dillerde şiirler yazmış Necip Fazıl Kısakürek ve Mihail Yuryeviç Lermontov’un şiirlerinde nasıl işlendiği bu çalışmanın konusu olmuştur. Karşılaştırmalı incelememizin sonucunda ortak duyguların şiirlerde zamana ve mekâna bağlı olarak farklı imgelerle anlatıldığı görülmüştür.
Necip Fazıl Lermontov yalnızlık şiir şair yalnızlığı kültürlerarası farklılıklar
Poetry is the ornament of language and it dresses language in its most beautiful clothes. Poetry is one of the most important elements demonstrating the literary abilities of a language. Poets are among the most effective users of language, they try to convey their emotions in the most ostentatious way within the context of the possibilities of language. In this respect, poetry is an exceptional function of the language, which has the characteristic of conveying culture. Poets keep in their minds the joys and sorrow, national unity and solidarity, history and various time periods of the society that they live in through their poems and transfer them to the next generations. In addition to the social aspect of poetry, it’s also striking that it reflects the spirit world of the poet individually. In this respect, poems are a gateway to the poet's world. The feeling of loneliness is one of the main themes, mentioed by many poets in their works. There are many types of feeling of loneliness, such as loneliness occuring due to being unfamiliar with and not getting used to the society that they live; due to being in a foreign country, culture conflict and work tempo. The loneliness that poets experience is much more different. They are all alone because they are poets. They may be in crowds, but because they have an extraordinary awareness, they always have to be separated from people. The subject of this study is how the poet's loneliness is mentioned in the poems of Necip Fazıl Kısakürek and Mikhail Yuryevich Lermontov, who lived in two different times and wrote poems in different geographies and different languages. As a result of our comparative analysis, it is seen that common feelings are described in poems with different images depending on time and place.
Necip Fazıl Lermontov loneliness potry poet loneliness cross-cultural differences
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Dünya dilleri, kültürleri ve edebiyatları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 21 |