En eski mitik anlatılardan modern edebî metinlere kadar pek çok alanda karşımıza çıkan ve sözlüklerde genellikle “Kapı boşluğunun alt yanında bulunan alçak basamak.” şeklinde tanımlanan eşik, tasavvuf kültüründe mürşit ile mürit arasındaki ilişkiyi anlamlandırırken hayli önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Yaygın kanaate göre, zâhirden bâtına geçmek ve hakikat yolunda emin bir şekilde ilerlemek isteyen müridin, mürşidinin kapı eşiğine baş koyması gerekir. Böylece mürit, mürşidine bağlılığını ve teslimiyetini ifade etmiş olur. Bu açıdan bakıldığında eşik; alçak gönüllüğü, adanmışlığı ve benlik davası gütmekten vazgeçişi simgelemektedir. Böylesine derin manalar ihtiva eden eşik, menkıbelerde bir kabahatin affı dilenirken de kullanılmaktadır. Bir anlık gafletle nefsine uyan ve mürşidinin gönlünü kıran müritler, mürşidin eşiğinde bekleyip af talep etmekte ve sonunda bu amaçlarına ulaşmaktadırlar. Bunun en güzel örneklerinden biri, mürşit Tapduk Emre ile müridi Yûnus Emre arasında geçen meşhur eşik menkıbesinde kendini göstermektedir. Ancak eşiğin bir “af dilenme makamı” olarak kullanımına dair menkıbelerde geçen tek örnek bu değildir. Mürşit Zengî Ata ile müridi Seyyid Ahmed Ata, mürşit Hacı Bektaş-ı Veli ile müridi Molla Sadeddin, mürşit Emir Külâl ile müridi Behâeddin Buhârî arasında da benzer bir hadisenin yaşandığı ve bir kabahat işleyen müritlerin kapı eşiğine baş koyarak mürşitlerinin affına mazhar olmaya çalıştıkları görülmektedir. Bu makalede ilk olarak eşik teriminin tasavvuf kültüründe taşıdığı anlam ele alınmış, ardından eşiğin bir pişmanlık ifadesi olarak nasıl kullanıldığı örnek menkıbeler eşliğinde incelenmiştir.
Eşik seen in many fields from the oldest mythical narratives to modern literary texts and generally defined in dictionaries as “the low step at the bottom of the doorway” carries out a highly important function while interpreting the relation between murshid (spiritual director) and murid (seeker) in tasawwuf culture. According to conventional wisdom, a murid who wants to transfer from zahir (outward) to batin (inward) and to walk confidently on the spiritual path needs to put his head in eşik of his murshid. Thus, murid expresses his devotion and surrender to his murshid. From this perspective, eşik symbolizes humility, devotion, and giving up the ego. Eşik having such a deep meaning is also used in hagiographies while asking for forgiveness for a mistake. Murids who follow their nafs (ego) in a moment’s heedlessness and hurt the feelings of their murshid ask for forgiveness as waiting on eşik of murshid and finally they achieve these goals. One of the best examples of this shows itself in the famous hagiography of eşik between murshid Tapduk Emre and his murid Yûnus Emre. However, this is not the only example in the hagiographies of the use of eşik as a scale of asking for forgiveness. It is seen that a similar situation occurred between murshid Zengî Ata and his murid Seyyid Ahmed Ata, murshid Hacı Bektaş-ı Veli and his murid Molla Sadeddin and murshid Emir Külâl and his murid Behâeddin Buhârî and the murids who commit a fault try to be forgiven by their murshids as putting their heads in eşik of their murids. Firstly, this study deals with the meaning of the term, eşik in tasawwuf culture, then, eşik as an expression of regret is scrutinized in the framework of the sample hagiographies.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 26 |