Yerel yönetimler; kentlilerin istek ve taleplerini yerine getirme görevini sürdüren; demokrasi, yerinden yönetim ve katılım kavramlarıyla bütünleşmesi beklenen kamu tüzel kişilikleridir. Hem 5393 sayılı Belediye Kanunu, hem de Kentli Hakları Deklarasyonu kenti paylaşan insanlara çeşitli hizmetler sunulmasını öngörmektedir. Önemli olan kentsel hizmetlere erişim konusunda dengeli dağılımın yapılıp yapılamadığıdır. Kadın kentlilerin nüfusları oranında kentsel hizmet alamadığı bilinen bir gerçektir. Bu çalışma; kentsel hizmetleri kadın bakış açısı ile irdelemeyi amaçlamaktadır. Yasal açıdan kadına dair yerel yönetim görevleri ve Kentli Hakları Deklarasyonu’na göre kadınlara sunulması gereken hizmetlerin yorumlanması önemlidir. Toplumsal kültürlerin cinsiyet algısına yüklediği anlamlardan dolayı hizmetlere erişilebilirliği kısıtlanan kadınlar, kentlileşme sürecini erkeklere oranla daha yavaş yaşayabilmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği kavramının kentsel hizmetlere erişim açısından değerlendirilmesi sadece kadınların değil; ülkenin sorunu olarak görülmelidir. Kent planlama yaklaşımlarının kadınların toplumda değişen rollerine cevap vermesi gereklidir. Kent hizmetlerine güvenli erişilebilirlik, konforlu ve aktif bir yaşam için beklentileri karşılayacak stratejiler geliştirilmelidir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 6 |