Amaç: Araştırma, 19-64 yaş arasındaki cinsel yönden aktif kadınların serviks kanseri ve pap-smear tarama testi hakkındaki tutumlarını ve bunları etkileyebilecek faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte olan bu çalışma, Türkiye'nin batısında yer alan bir ilde yaşayan 19-64 yaş aralığındaki 150 kadın ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri Haziran-Temmuz 2022 tarihleri arasında katılımcı bilgi formu, Servikal Kanserin Erken Tanısına İlişkin Tutum Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Form ve ölçeğe ait sorular “Google Forms” sistemine aktarılıp, paylaşılabilir bir bağlantı linki oluşturulmuş ve kartopu yöntemi ile kadınlara doldurulması için gönderilmiştir. Araştırma verileri SPSS 25.0 (Statistical Package for Social Science 25.0) programına aktarılarak analizleri yapılmıştır. Veriler, Oneway Anova testi, Independent-T testi, Bonferroni ve Pearson korelasyon testi ile değerlendirilmiştir. p<0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular: Servikal Kanserin Erken Tanısına İlişkin Tutum Ölçeği toplam puan ortalaması 106,80+12,14, alt boyut toplam puan ortalamaları ise; algılanan yarar 22,39+3,18, algılanan duyarlılık 29,71+4,34, algılanan ciddiyet 27,30+6,50, algılanan engel 26,24+5,22 olarak belirlenmiştir. Ölçek alt boyutları ile ölçek toplam puan arasında pozitif yönde anlamlı ilişki bulunmuş olup (p<0.05), meslek, çocuk sayısı, pap smear hakkında eğitim alınan kişi ve eğitim alma nedenlerinin servikal kanserin erken tanısına ilişkin tutumları etkilediği belirlenmiştir (p<0.05).
Sonuç: Katılımcıların serviks kanseri erken tanısına ilişkin olumlu tutumlarının yüksek düzeyde olduğu bulunmuştur. Ancak kadınların düzenli şekilde jinekolojik muayene yaptırma ve pap smear testi ile ilgili yeterli bilgiye sahip olmadığı ve engel algılarının orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Kadınlar kültürel inançları çerçevesinde, pap smear testi, jinekolojik muayene konusunda bilgilendirilme sağlanmalı ve olumlu sağlık davranışları geliştirilmesi konusunda eğitimler verilmelidir. Böylece engel algıları azaltılıp yarar algılarının artırılması sağlanacaktır.
Araştırmaya katılan kadınlara teşekkür ederiz.
Objective: The study was conducted to determine the attitudes of sexually active women aged 19-64 about cervical cancer and pap-smear screening test and the factors that may affect them.
Method: This descriptive and cross-sectional study was conducted with 150 women between the ages of 19-64 living in a province in western Turkey. Research data were collected through social media tools (Instagram/Facebook/Whatsapp/e-mail) between June and July 2022, using the participant information form, the Attitude Scale for Early Diagnosis of Cervical Cancer, via a link that can be accessed free of charge on social media (Google Form). The research data were transferred to the SPSS 25.0 (Statistical Package for Social Science 25.0) program and analyzed. Data were evaluated with Oneway Anova test, Independent-T test, Bonferroni and Pearson correlation test. A p value of <0.05 was considered statistically significant.
Results: Attitude Scale for Early Diagnosis of Cervical Cancer mean total score was 106.80+12.14, and sub-dimension total mean score; perceived benefit 22.39+3.18, perceived susceptibility 29.71+4.34, perceived severity 27.30+6.50, perceived barrier 26.24+5.22. A positive and significant relationship was found between the scale sub-dimensions and the total score of the scale (p<0.05), and it was determined that the occupation, number of children, the people who received training about pap smear and the reasons for getting education affected the attitudes towards early diagnosis of cervical cancer (p<0.05).
Conclusion: It was found that the positive attitudes of the participants towards the early diagnosis of cervical cancer were high. However, it was determined that women did not have sufficient knowledge about regular gynecological examination and pap smear test and their perception of disability was moderate. Women should be informed about pap smear test and gynecological examination within the framework of their cultural beliefs, and training should be given on the development of positive health behaviors. Thus, perceptions of obstacles will be reduced and perceptions of benefit will be increased.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hemşirelik, Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Ağustos 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2023 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.