The fez, first emerged, as it has been claimed, in Morocco, in North Africa, was also used by the Ottomans in the XVII century. It was during the reign of Mahmut II. that the fez became popular and was used as an arming cap imposed by a regulation in this epoch. The fez had taken attention of Mahmut II while Husrev Pasha was training the soldiers under his command in French style and made them dress the fez, which had been brought from Tunisia. Sultan II. Mahmut, then, approved and preferred the fez as soldiers' cap since şeşpara and şubara were rapidly worn away, but, refraining from the people's and soldiers' reaction, he had gathered an assembly at Bab-ı Fetva and made people in the assembly discuss if the fez was lawful in terms of yasa and sharia to be worn by Ottoman soldiers. As he got approbation and set up as a rule which imposed soldiers of the Asakir-i Mansure troops to wear it, 50.000 pieces of fez, which would be brought from Tunisia, were ordered. High costs of the importation triggered the decision of founding the wineries of fez within the boundaries of the State. As a consequence some attempts to establish wineries of fez started in İstanbul, Edirne, Thessalonica and Bursa. To produce high quality fez like those produced in Tunisia, learned craftsmen were employed, but despite of such efforts, the quality of domestic production did not reach the quality of those produced in Tunisia. For the same reason, initially, a kind of fleece, called Spanish fleece as well, obtained from Merino sheep had been imported, but then, Merino sheep began to be grown in Edirne region. To meet the needs of soldiers and the people, an industrial facility, which would be very important for the time period, was established in Edirne. Craftsmen were brought to the city for manufacturing and the production of fez reached a significant level. The fez manufacturing also promoted new branches of industry in the city
Kuzey Afrika’da Fas şehrinde ortaya çıktığı iddia edilen fes Osmanlı Devleti’nde XVII. yüzyılda kullanılmıştır. Fesin popüler olması ve devlet tarafından askerlere başlık olarak seçilmesi II. Mahmut döneminde yayınlanan nizamname ile beraberdir. Fesler ilk kez Koca Hüsrev Paşa’nın emrindeki askerlere, Fransız usulü askerî talim yaptırırken Tunus’tan getirtilerek giydirdiği başlık olarak II. Mahmut’un dikkatini çekmiştir. Sultan II. Mahmut askerin başlık olarak kullandığı şeşpara ve şubaraların çabuk bozulmaları veya eskimeleri dolayısıyla beğenmiş olduğu fesi başlık olarak tercih etmiştir. Halkın ve askerin tepkisinden çekindiği için Bab-ı Fetva’da bir meclis toplanarak fesin Osmanlı askeri tarafından giyilmesinin şer‘an ve örfen uygunluğunu tartışarak onay almıştır. Askere fes giyme kuralı getirilince Asakir-i Mansure birlikleri için ilk olarak Tunus’tan 50.000 adet fes siparişi verilmiştir. Fes ithalatının maliyet açısından yüksek meblağ tutması üzerine fes imalathaneleri açılmasına karar verilmiştir. Fes ihtiyacının karşılanması için devlet sınırları dahilinde İstanbul, Edirne, Selanik ve Bursa şehirlerinde imalathaneler oluşturulması çalışmaları başlamıştır. Yerli feslerin Tunus fesleri kalitesine çıkarılması için imalatta bu incelikleri öğrenmiş ustalar çalıştırılmıştır. Fakat bütün bunlara rağmen yerli üretim feslerin kaliteleri Tunus’ta imal edilen feslerin kalitesine ulaşamamıştır. İmal edilen feslerin kalitesini arttırmak için İspanya yapağısı denilen Merinos koyunlarından elde edilen yapağı başlangıçta ithal edilirken sonradan Edirne bölgesinde yapağı ihtiyacını karşılamak üzere koyun yetiştirilmeğe başlanmıştır. Edirne’de imal edilen feslerin kalitesinin Bursa’da imal edilenlere göre düşük olduğu tespit edilmiştir. Askerin ve halkın fes ihtiyacını karşılamak için Edirne’de dönemine göre oldukça önemli bir sanayi tesisi oluşturulmuştur. İmalat için şehre ustalar getirtilmiştir. Şehirde fes üretimine paralel yeni imalat kolları da gelişmiştir. Osmanlı askerinin ihtiyacı olan fesin önemli bir miktarı Edirne’de üretilmiştir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 1 Sayı: 14 |