Birçok ülke, azgelişmişlikten kurtulabilmek için ekonomik kalkınma politikaları uygulamaktadır. 1970’li yıllardan önce, kalkınma olgusunun, sadece milli gelirdeki artış gibi ekonomik kriterlere göre değerlendirilmesi, ülkelerin sosyal, kültürel veya fiziksel çevre gibi unsurlarının göz önünde bulundurulmamasına ya da ikinci plana atılmasına neden olmuştur. Bu nedenle, ülkeler ekonomik kalkınmayı sağlamaya çalışırken, çevre unsurları üzerinde olumsuz etkiler bırakmıştır. Zaman içerisinde, insanların çevre konusunda bilinçlenmeye ve çevre kirliliğini fark etmeye başlamasından dolayı, kalkınma kavramı, sosyal, kültürel ve fiziksel çevre gibi göstergelerin de yer aldığı sürdürülebilir kalkınma kavramına dönüşmüştür. Son dönemlerde ise, ekoturizm, sürdürülebilir turizmin bir aracı olarak görülmeye başlanmıştır. Ekoturizmin, turizmin bölge üzerindeki sosyal, kültürel ve fiziksel çevresi üzerine yaratacağı olumsuz etkiyi en aza indirgeyebileceği düşünülmüş ve bu nedenle bir turizm çeşidi olarak teşvik edilmeye başlanmıştır. Bu çalışmada konuyla ilgili literatür taraması yapılarak, ekoturizmin çevre üzerine olan etkileri eleştirel bir bakış açısıyla incelenmiştir. Araştırma sonucunda, ekoturizm faaliyetlerinin bölgelerin ekonomisine beklenen katkıyı yapmadığı ve çevre unsurları üzerinde de neredeyse diğer turizm çeşitleri kadar olumsuz etki bıraktığı ortaya konulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | 2015/1 Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Şubat 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Cilt: 2015 Sayı: 1 |