Futbol dünyada en yaygın, en sevilen spor dalıdır. Oynayan, izleyen ve taraftar sayısıyla, her
yaştan insanın ilgisini çekmesiyle diğer spor dallarına göre bariz bir farkla öndedir. Futbolun kitleler
için taraftarlık, oyun, seyir zevki, deşarj, eğlence, sohbet, iletişim, sosyalleşme gibi işlevlere sahip
olması bu spor dalının Türkiye’de de gündelik hayata ve topluma yerleşmesini sağlamıştır. Çok işlevli
olması ve kitleselliği futbolun aynı zamanda bir “özdeşleşme” ve “kimlik” alanı haline gelmesini
sağlamıştır. Kişilerin gündelik hayattaki birçok tercihini (siyasi parti vs.) kolaylıkla değiştirmesine
rağmen tuttuğu takımı başarısızlık durumunda dahi değiştirmemesi önemsiz bir konu değildir.
Futbol takımı tutmak bir sportif faaliyetin ötesinde kişilerin bir takım ruhi, manevi ve toplumsal
ihtiyaçlarına cevap verebilir. Aidiyet, kimlik, bağlılık, anlam, güç ihtiyacının tatmin yollarından birisi
olabilmektedir. Bu yönleriyle diğer sportif faaliyetlerden farklılaşmış ve toplumsallaşmıştır. Bu
çalışmada da futbolun özdeşleşme ihtiyacını karşılayan bir sosyal alan olması ve taraftarlığın bir
kimlik biçimine dönüşmesi sorunsallaştırılmıştır. Çalışmada takım tutmanın güçlü ve yaygın bir
özdeşleşme alanı olması, gündelik hayattaki taraftarlık pratiklerine yansıyan farklı özdeşleşme
görünümleri, stadyumda ve dışındaki kamusal alanlarda kitle/grup duygusu etkisiyle (bireylik yitimi)
meydana gelen fanatizm olgusu incelenmiştir. Takımla özdeşleşmenin ve taraftarlığın sporseverlik vs.
olumlu işlevleri yanı sıra özdeşleşmenin şiddete varan biçimleri de örneklerle ortaya konulmuştur.
futbol taraftarlık kimlik özdeşleşme fanatizm bireylik yitimi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Sporda Psiko-Sosyal Alanlar |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 1 |