The Republic of Türkiye has been a state with a parliamentary tradition since the Ottoman Empire. However, it cannot be said that a successful tradition has been established regarding the limit of tolerance to opposition figures in Türkiye politics. Therefore, the government-opposition relations have created tensions and political crises in several times. Particularly after 1946, with the transition to multi-party life, the harsh discussions continued increasingly under the roof of the parliament. After the Democrat party came to power in 1950, a great change took place in Turkish political life. The balances in politics changed when the Republican People's Party lost the elections in 1950 after 27 years of government. The Democrat Party, founded four years ago, won the elections and came to power. After the election, the founders of the Democratic Party shared the power organs of the government among them.
During the three periods when the Democratic Party was in power, the second largest party in the Parliament was the Republican People's Party. In the 50s, it appeared in other formations other than the People's Party, but they did not have many activities.
Adnan Menderes, who was the prime minister during the Democratic Party rule, constitutes the competent area of the article.On the other hand, Osman Bölükbaşı, the symbolic name of the 1950s, is in the opposition area of the research. Türkiye is capable and has the advantages and disadvantages of being dissidents and ruler. While making a comparison, the gains and losses achieved by both names in politics will be analyzed within this framework.
Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’ndan beri parlamenter geleneği olan bir devlettir. Ancak Türk siyasetinde muhalif isimlere tahammül sınırı konusunda başarılı bir gelenek oluşturulduğu söylenemez. Bu yüzden iktidar-muhalefet ilişkileri birçok dönemde gerginlikleri ve siyasi krizleri ortaya çıkarmıştır. Özellikle 1946’dan sonra çok partili hayata geçiş ile birlikte meclis çatısı altında sert tartışmalar artarak devam etti. 1950 yılında Demokrat parti iktidara geldikten sonra Türk siyasi hayatında büyük bir değişim yaşandı. Cumhuriyet Halk Partisinin 27 yıllık hükümetinin ardından 1950 yılı seçimlerini kaybetmesi ile siyasetteki dengeler değişti. Dört yıl önce kurulan Demokrat Parti seçimleri kazanmış iktidara gelmişti. Seçimin ardından Demokrat Parti’nin kurucuları hükümetin erk organlarını aralarında paylaştı.
Demokrat Parti’nin iktidar da olduğu üç dönem boyunca Meclis içinde ikinci büyük parti Cumhuriyet Halk Partisidir. 50’li yıllarda Halk Partisinden hariç başka oluşumlarda ortaya çıktı ancak etkinlikleri çok olmadı.
Demokrat Parti iktidarı sürecinde başbakanlık görevini yürüten Adnan Menderes makalenin muktedir alanını oluşturmaktadır. Diğer tarafta 1950’lili yılların sembolleşmiş ismi Osman Bölükbaşı araştırmanın muhalif alanında yer almaktadır. Türkiye’de muktedir ve muhalif olmanın avantajları ve dezavantajları vardır. Karşılaştırma yaparken her iki ismin siyasette elde ettiği kazanımlar ve kayıplar bu çerçevede analiz edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 6 |
SDE AKADEMİ WEB SAYFASI: https://sdeakademidergisi.org/