İnsan hayatı boyunca koşulsuz bir deneyim olan yaşlanma, yaşam örüntüsünün son halkasını oluşturmaktadır. Bu kuşakta yer alan yaşlı bireyler, fiziksel ve mental güç kaybı yaşadıkları için toplum tarafından sosyal dışlanmaya maruz kalmaktadırlar. Shohei İmamura yönetiminde 1983 yılında vizyona giren The Ballad of Narayama filmi “Bushi-Ko”, yaşlanmaya odaklanıyor. Konu edilen yaşlanma, Japonya kırsalında süregelen kültür ve inanç pratiklerine göre altmış dokuz yaşını dolduran her yaşlı birey, Narayama dağına bırakılıp ölüme terk edilmektedir. Bu kadim kültür pratiğiyle yaşlı bireylerin toplumdan sadece tecrit edilmesi değil, aynı zamanda topyekûn bir imhanın ritüeller dolayımıyla meşrulaştırılmasına ve yaşlı bireyler için öngörülen “ıskartaya çıkarılabilir yaşamlar” olarak karşımıza çıkmaktadır. Modern yaşam kültürüyle birlikte belirginleşen “sistematik umursamazlık” yaşlı bireyleri sosyal çemberin dışına itmektedir. Narayama Türküsü filmi, yaşlanma tecrübesini “başkasının bedenine misafir olma” deneyimiyle, izleyicide özdeşleşme duygulanımıyla süregelen kültür örüntüsünü bozuma uğratıyor. Bu çalışmada, Narayama Türküsü filmi üzerinden,
dokümanter ve tematik perspektif geliştirilerek, Japonya kültüründe yaşlanma olgusuna yönelik bir iz sürülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 4 |