Bu makalede, önce kuramsal olarak sosyal ve beşerî bilimlerin mekânı ve mekânsallığı sosyal teoriyle ilişkili olarak çalışmalarda kullanma gereksinimi; çok paradigmalı beşerî coğrafyanın yaşlanmayı ele alış biçimi anlatılmış ve mekânsal örüntülerin, araştırma ve politika/uygulama süreçlerinde neden dikkate alınması gerektiği irdelenmiştir. Makalenin ikinci kısmında ampirik olarak Türkiye bağlamında farklı zamansal-mekânsal ölçeklerde yaşlanma örüntüleri haritalanmış ve bu yolla, hem mekânsal hem de zamansal ölçeklerde ortaya çıkan farklı yaşlanma örüntülerinin önemi tartışılmıştır. Çalışmada temel veri seti olarak TÜİK’in nüfus istatistikleri ve projeksiyonları kullanılmış, bunlardan yeni veriler üretilmiş ve tüm veriler CBS yazılımı kullanılarak görselleştirilmiştir. Ampirik bulgular, yaşlı nüfus oranlarına göre oluşturulan yaşlanma düzeylerinin Türkiye’de farklı mekânsal ölçeklerde değiştiğini, mekânsal ünite küçüldükçe yaşlanma örüntüsünün netlik kazandığını ve çeşitlendiğini ortaya koymuştur. Ayrıca il düzeyinde yaşlanmanın mekânsal örüntüsünün zamansal boyutta bir yaşlanma geçişi oluşturduğu da göstermiştir. Çalışmanın sonuçları yaşlanmadaki mekânsal-zamansal farklılıkların güncel ve geleceğe dair konumsal kararları, aynı zamanda da bölgesel ve yerel refahı etkileyebileceği düşüncesiyle ulusal düzeydeki politikaların bölgesel/yerel ihtiyaçları karşılayabilmesi için yaşlanmanın farklı mekânsal ünitelerde ve zamanlarda mekânsal-zamansal örüntülerinin dikkate alınması gerektiğine vurgu yapmıştır.
nüfusun yaşlanması coğrafi düşünce mekânsal dönüş zaman-mekânsal örüntü Türkiye
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 2 |