Bu çalışmanın amacı psikanaliz ve şizoanaliz arasındaki tartışmayı The Prisoner (Tutsak, Nick Hurran, 2009) dizisi üzerinden somut olarak ortaya koymaktır. Arzunun baskıyı arzulayıp onun suç ortağı olması ya da aksine kurulu düzene isyan edip her yandan kuşatılması bu tartışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Psikanalitik hareketin en önemli keşfi olan bilinçdışı arzuyu, keşfettiği andan itibaren engelleyip hâkim düzenin aileye özgü ve toplumsal normlarına indirgemeye çalışarak sürekli tahrif ettiğini ileri süren Gilles Deleuze ve Felix Guattari şizoanalizi, arzulayan üretimin her cephesinde politik bir mücadele olarak tahayyül etmektedirler. Bu bağlamda arzuyla üretilen şeyleri, yani bir düşü, bir aşk pratiğini, somut bir ütopyayı, toplumsal düzlemde kurgulayan The Prisoner (2009) dizisi Delezuyen kavramlar üzerinden şizoanaliz yaklaşım ekseninde analiz edilmektedir.
Psikanaliz Şizoanaliz The Prisoner (2009) dizisi Ütopya-Distopya Yerliyurtlulaşma-Yersizyursuzlaşma Gözetim-Karşı Gözetim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |