Yürümek, filozoflarca ve düşünürlerce yüzyıllardır önem atfedilen bir edimdir. Doğa ile yakın bir bağlantı içinde olan yürüme edimi, insanın anlam arayışında ona sunduğu olanaklarla birlikte devrimci nitelikler taşımaktadır. The Way (Emilio Estevez, 2010) filmindeki baş karakter, oğlunun yürüyüş sırasında ölümü nedeniyle onun yarım kalan yürüyüşünü tamamlamak üzere yola çıkmaktadır. Henry David Thoreau’nun birçok eserinde yürümenin sarsıcı önemi ve devrimsel niteliği farklı bağlamlarla okurlara tekrar düşündürülmektedir. Bu çalışma, Thoreau’nun yürümeye dair felsefesini oluşturan söylemler çerçevesinde, doğanın insanla yakın ilişkiselliği, insanın yürürken hayatı anlamlandırma çabası gibi durumları ve bu durumlarla bağlantılı olguları, yolculuk kavramıyla birlikte sorgulamaya çalışmaktadır. Doğa felsefecilerinden Heraklitos’un ateş elementine atfettiği önem, bu sorgulamalar altında insanın varoluşunun doğaya içkinliği bağlamında çalışmanın çerçevesini çizmektedir. Heraklitos’un bakış açısıyla, ateşin doğada yarattığı dönüşüm ve devrimsel başkalaşımlar, yürümenin insan zihninde ve varoluşunda zuhur eden değişimleri anlamlandırmaktadır. Bu bağlamda, yürüme ediminin kendi içindeki diyalektiği ile birlikte film anlatısında odağa alınan konular diyalektik yöntemle analiz edilirken sonsuz düşünce gücünü veren felsefenin filmle ilişkiselliği de ortaya koyulmaktadır. Tom’un yürürken kendisiyle gerçekleştirdiği sorgulamalar ve izleyicinin zihninde gerçekleşen tüm tartışmalar, çalışmanın odağına aldığı yöntemin en temel söylemine okuyucuyu götürerek çalışmanın kendi içindeki diyalektiğini gerçekleştirmekte ve Sokrates’in ‘’Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimdir’’ söylemini yürüme edimi, yolculuk, doğa ve ateş elementiyle birlikte tekrar düşündürterek tartışmaya açmaktadır.
yok
yok
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |