Başta ticari Amerikan sineması olmak üzere anaakım sinemanın
önde gelen yapımlarının mevcut egemen ideolojik ve politik iklimin sözcüsü ve
yeniden üreticisi olduğuna dair yaygın bir görüş vardır. Buna karşın anaakım
sinema ürünü olmasına karşın kendisini eleştirel bir konuma yerleştiren
örneklerin var olduğu da sıklıkla öne sürülür. The Truman Show ve Into
the Wild filmleri de kurduğu çatışma ilişkileri ve öykülemesi ile anaakım
sinemanın eleştirel örneklerinden olarak tanımlanır. Bu çalışma söz konusu iki
filmin çatışma ilişkilerinden yola çıkarak semantik bir ilişkiye sahip olduğunu
öne sürecek ve filmlerin ana fikirlerinde ortaya atılan etik ve ideolojik değerleri,
kapitalizmin dönüşümü ile ilişkili olarak değerlendirecektir.
Yirminci yüzyılın son çeyreğinden itibaren çağdaş
kapitalizmin bir dönüşüm süreci içine girdiği yönünde çeşitli tezler öne
sürülmektedir. Bu çalışmada söz konusu dönüşüm Michel Foucault’nun “disiplin
toplumları” kavramı ve bu toplumsal örgütlenmelerin yerini alan neoliberal
yönetimsellik bağlamlarında ele alınarak seçilen filmlerin öykülemeleri bu
tartışmaya denk düşecek şekilde değerlendirilecektir. Böylece filmlerin
eleştirel argümanları ile kapitalizmin dönüşümü arasında bir karşılaştırma
süreci yürütülecektir. Dönüşüm çerçevesinde kapitalizmin terk ettiği kurumlar
ve üretilen yeni öznellik kipi dikkate alındığında The Truman Show ve Into
the Wild filmlerinin eleştirel olmadığı, egemen politik iklimle uyumlu bir
öykülemeyi ve çatışma dinamiklerini barındırdığı öne sürülecektir.
Into The Wild The Truman Show disiplin toplumları neoliberalizm
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |