Sanat, klasikten moderne felsefenin daima tartıştığı kavramlardan biridir. Felsefe ise sanatta, sanatın imkânlarıyla yeniden var olur. XX. Yüzyılın en özgün filozoflarından Gilles Deleuze’ün eserlerinde sanatçı ve filozof fikirler inşa etmeleri bakımından benzerdir. Ne var ki sanatçının yöntemiyle filozofun yöntemi birbirinden farklıdır. Sanatçı algılamları ve duygulamları harekete geçirerek, filozof kavramları kullanarak fikirler icad eder. Bir sanatçı olarak yönetmen ise algılamları ve duygulamları, sinemaya özgü araçları kullanarak imgeler biçiminde dışavurur.
Bu makale Türkiye Sinemasının iki auteur yönetmenine ait Yeraltı (Zeki Demirkubuz, 2012) ve Şarkı Söyleyen Kadınlar (Reha Erdem, 2013) filmlerini, Deleuze’ün imge kategorileriyle karşılaştırmayı, bu yöntemle iki yönetmenin filmlerinde sinemaya özgü araçları kullanarak Deleuze’ün vurguladığı biçimiyle algılamlar ve duygulamlar yoluyla fikirler kurduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle araştırma yapılırken öncelikle Deleuze’ün felsefesinde sanatla ilgili fikirleri incelenmiştir. Deleuze, sinema felsefesinde kullandığı bazı kavramları tarihsel olarak öncelikle sanat felsefesiyle ilgili çalışmalarında tartışmaya açmıştır. Deleuze’ün sanat felsefesinin gelişimi, Deleuze’ün çalışmaları kapsamında kronolojik bir biçimde ele alınmıştır. Deleuze için sanat, felsefe ve bilim gibi düşünme etkinliklerinden biridir. Kronolojik literatür incelemesi Deleuze’ün felsefesinin, onun sanat felsefesiyle ilgili düşüncelerinden ayrılamayacağını, sinemayla ilgili fikirlerinin de bu bağlamın özgün bir parçası olduğunu göstermektedir. Ardından Deleuze’ün Sinema I: Hareket İmge’de tartıştığı imge sınıflandırmasına “itki imgeler” bağlamında değinilmiştir. Deleuze için filmlerin sinematik bir düşünme etkinliği gerçekleştirebilmesi imgeler icad etmesine bağlıdır. İtki imgelerin birleştirici kavramları “kökensel dünya” ve “oluş”tur. Bu nedenle adı geçen filmlerdeki mizansen, oyunculuk ve dil gösterenleri Deleuze’ün itki imgeler ve onların birleştirici kavramları aracılığıyla çözümlenmiştir. Bunun sonucunda yönetmenlerin, Deleuze’ün itki imgelerini filozofun tartışmaya açtığı kavramlarla birlikte sinematik olarak inşa ettiği ortaya konulmuştur. Film yönetmenlerinin, kategorik insan tanımını mizansen, oyunculuk ve dil gösterenlerini kullanarak tartışmaya açtığı sonucuna varılmıştır.
İtki imgeler Kökensel Dünyalar Yeraltı Şarkı Söyleyen Kadınlar Gilles Deleuze
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |