Temsil, görsel sanatlarda farklı biçim ve içeriklerde
karşılık
bulmaktadır. Örneğin fotoğraf
sanatında ışık, gölge, kostüm, makyaj vb. unsurlar temsili oluşturan özelliklerdendir.
Sinema sanatında ise; bu özelliklere ek olarak devinim ve montaj temsilin başta gelen
biçimsel özellikleridir.
İçerik
açısından ele alındığında temsil, sanat eserinin ifade
ettiği konuya
ve bağlama göre şekillenmekte,
başka bir
deyişle temsili
hale gelen içerik, imgesel olanı da ortaya çıkarmaya başlamaktadır.
Örneğin, genel
olarak düşük bütçelerle korku,
bilimkurgu, western, gangster gibi çeşitli türlerde çekilen B tipi filmlerdeki kadın
karakterleri, sinematografik temsilin hem biçim hem de içerik özelliklerini taşımaktadır.
Buna göre, bir kısmı 1950’lilerin sonlarına ait bu filmlerdeki kadınların
benzer görünümleri ve karakterleri, stereotipleşmiş bir
temsilin parçaları haline gelmişlerdir.
Bu çalışmada,
Cindy Sherman’ın B tipi filmlerdeki kadın karakterlerden yola çıkarak gerçekleştirdiği “Untitled
Film Stills” serisindeki otoportrelerinden oluşan fotoğraflarında,
fotoğrafik
temsil unsurlarının, özellikle içerik bağlamında sinematografik
temsile dönüştüğü ve böylelikle de seyircinin sinematografik
düşünmeye sevk
edildiği fikri,
fenomenolojik yöntem kullanılarak açıklanmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Özel Sayı (1) Mayıs 2019 |