Gilles Deleuze’ün sinema felsefesindeki kilit kavramlardan biri olan kristal-imaj; gerçek ile hayali, şu an ile geçmişi, aktüel ile virtüeli birbirlerinden ayırt edilemeyecek şekilde içinde barındıran zamanın saf halini görünür kılmaktadır. Geçmişin sanallığının ve şimdiki zamanın mevcudiyetinin bir arada var olduğu bu imaj çeşidi, zaman ve hafıza arasındaki bağlantıyı keşfetmek adına incelenebilecek görsel-işitsel bir zemin sağlaması açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu makalede öncelikle Henri Bergson’un zaman ve hafızaya dair görüşlerinden yola çıkılarak anı-imaj ve flashback kullanımı ele alınacak ve bununla bağlantılı bir şekilde kristal-imajın ne olduğu açıklanacaktır. Ardından Deleuze’ün sözünü ettiği dört kristal türünden ilki olan mükemmel kristal-imajın özelliklerinin, güncel örneklerinden biri olarak tespit edilen The Act of Killing (Öldürme Eylemi, Joshua Oppenheimer, 2012) belgeselinin çözümlenmesi aracılığıyla ortaya konulması amaçlanmaktadır.
Bu hedef doğrultusunda belgeselin ana karakteri olan paramiliter çete lideri Anwar Congo’nun; kristal-imajın içindeki yekpare zaman tezahürü sayesinde bir gösteri haline gelen kendi hayatının seyircisine dönüşerek suçlarıyla yüzleşme süreci, filmden seçilmiş belirli sahnelerin analiz edilmesiyle açıklanacaktır. Ayrıca kristalleşen kişisel hafızanın kendisini çevreleyen kurgusal tarihten bağımsız ve dolayısıyla objektif bir biçimde sinemaya taşınma imkânı soruşturularak, gösterimi sonrası belgeselin konu edindiği 1965-1966 Endonezya katliamlarıyla ilgili ulusal ve uluslararası kamuoyunun algısında gerçekleşen değişim üzerinden kristal-imajın olası pratik faydalarına değinilecektir.
As one of the critical concepts in Gilles Deleuze's philosophy of cinema, crystal-image makes visible the pure state of time that contains the real and the imaginary, the present and the past, the actual and the virtual in a way that cannot be distinguished from each other. This type of image, in which the virtuality of the past and the actuality of the present coexist, is of great importance in providing an audio-visual context that can be investigated to discover the connection between time and memory.
In this article, firstly, based on Henri Bergson's views on time and memory, recollection-image and the use of flashback will be considered, and in connection with this, it will be explained what the crystal-image is. Then, it is aimed to reveal the characteristics of the perfect crystal-image, which is the first of the four types mentioned by Deleuze, through the analysis of The Act of Killing (Joshua Oppenheimer, 2012), which is identified as one of the contemporary examples.
In line with this goal, the self-confrontation of paramilitary gang leader Anwar Congo, who is the main character, through becoming a spectator of his own life due to the manifestation of the pure state of time within the crystal-image, will be explained by analyzing certain scenes selected from the documentary. In addition, the possibility of transmission of the crystallized personal memory to the silver screen independently and objectively from the fictional history that surrounds it will be investigated, and the possible practical benefits of crystal-image will be addressed through the change in the perception of the national and international public opinion regarding the Indonesian mass killings of 1965-1966 after the screening of the documentary.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: 11 - Özel Sayı (3) 2021 |