Architectural elements and their symbolic features draw the attention in the Ottoman city image. Residential neighbourhoods, consisting of houses located in walled large gardens and on hills with narrow streets, minarets, arches, domes and chimneys are the elements of this image. Other pieces; low-rise public buildings and small shops shaped by the social, cultural and economic life, gardens and dervish lodges which are the reflection of religious life are the integrated elements of city panorama.
The method of this study is based on the Islamic city model of Lapidus. Four levels of social organization defined in the model are State organizations, Religious communities, Artisan-Akhi organizations and Neighbourhoods. These are seen in Islamic societies were also appeared in Anatolian cities of the empire. It can be said that this form of organization is the basis of community life in both urban and rural areas in Muslim societies and determines the physical structure of cities. In this context, the representation of social organization groups in the model, on Ottoman urban layout is examined.
At the end of this study, four main findings are encountered. Palaces, mansions and mosques representing the power of administration staff are the focal points of Ottoman cities. The fact that the society is divided into different sections by religious differences, Muslim, Armenian and Jewish neighbourhoods are clearly separated. The manufacturing and retail shops of Artisan-Akhi organizations in caravanserais and covered bazaars, have formed the commercial centre of cities. The formation of neighbourhoods indicates a kin-based grouping. Probably, therefore, the difference of income level can only be understood with the size of houses.
In short, the social and cultural structure of Ottoman city has determined the formation of physical environment at both, macro and micro levels, which means, both in the urban form and in the details of houses.
Islamic City Model Ottoman Society Structure Ottoman City Ottoman Neighbourhood
Osmanlı kentlerinin kent imgesinde kimi mimari öğeler, özgünlükleri ve simgesel özellikleri ile dikkat çekmektedir. Eğimli arazilerde, tepelere ve meyillere tırmanan geniş bahçeler içinde konumlanan evlerden oluşan konut mahalleleri, duvarlarla çevrilmiş bahçe ve evler, dar sokaklar, minareler, kemerler, tonozlar, kubbeler ve bacalar kent imgesini oluşturan öğelerden bazılarıdır. Sosyo-kültürel ve ekonomik hayatın şekillendirdiği, ticari ve sosyal amaçlı alçak kamu binaları ve küçük dükkânlar, bahçeler ve dini hayatın yansıması olan derviş tekkeleri gibi diğer öğeler kent panoramasının bütünleşik elemanlarıdır.
Bu çalışmanın yöntemi Lapidus'un İslam kenti modeline dayanmaktadır. Modelde tanımlanan dört toplumsal örgütlenme kademesi; Devlet örgütü, Dinsel topluluklar, Esnaf-Ah-i örgütleri ve Mahallelerdir. İslam toplumlarında görülen bu yapı İmparatorluk dönemi Anadolu kentlerinde de karşımıza çıkmıştır. Bu örgütlenme biçiminin, Müslüman toplumlarda, hem kentsel hem de kırsal alanda toplum yaşamının temelini oluşturduğu ve kentlerin fiziksel yapısını belirlediği söylenebilir. Bu kapsamda, söz konusu modeldeki toplumsal örgütlenme kademelerinin Osmanlı kent düzenindeki temsili irdelenmiştir.
Bu çalışmanın sonucunda dört ana bulgu ile karşılaşılmıştır. Vezir, subaşı ve sancak valisi gibi imparatorluk veya eyalet yönetimlerinin üst kademelerinde bulunan kişilerin gücünü temsil eden saraylar, konaklar, selatin camileri ve külliyeler Osmanlı kentlerinin odak veya referans noktaları olmuştur. Dinsel farklılıkların koşulladığı, toplumun farklı bölümlere ayrılmış olması, kentsel alanda da kendini göstermiştir. Her grubun kendi mahallesinde yaşadığı bir sosyal strüktür içinde, Müslüman, Ermeni ve Yahudi mahalleleri net bir şekilde ayrılmıştır. Esnaf-Ah-i örgütlerinin imalat ve perakende dükkanları, hanlarda, kervansaraylarda, bedestenlerde ve kapalı çarşılarda lokalize olmuştur ve bu yapılar kentlerin ticari merkezini biçimlemiştir. Mahallelerin oluşumu ise kan bağına dayalı bir gruplaşmaya işaret etmektedir. Olasılıkla bu nedenle de, bir mahalledeki gelir düzeyi farklılığı sadece evin büyüklüğü ile tahmin edilebilmektedir.
Kısaca denilebilir ki, Osmanlı kentinin sosyal ve kültürel yapısı, fiziksel çevrenin oluşumunu hem makro, hem de mikro düzeyde belirlemiştir. Bir başka deyişle bu belirleyicilik, sadece kent formunda değil, bir mahalledeki evlerin ayrıntılarında bile gözlenebilmektedir.
İslam Kenti Modeli Osmanlı Toplum Yapısı Osmanlı Kenti Osmanlı Mahallesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent ve Bölge Planlama |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 26 Şubat 2019 |
Kabul Tarihi | 27 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |