Homeros, Odysseia’sında, Penelope’yi, kocası Ulysses’in (Yun. Odysseus) savaştan
dönmesini yirmi yıl sabırla bekleyen ve bu sırada taliplerini hilelerle oyalayan iffetli eşi olarak
betimlemiştir. Ozanın, Penelope’ye çizdiği bu karakter tasviri, önce Arkaik Yunan şiirine, ardından
Latin şiirine aktarılmıştır ve Penelope’nin adı yüzyıllar boyunca iffet ve sadakat örneği (exemplum
pudicitiae, exemplum pietatis) olarak kullanılmıştır. Bu geleneğin genel olarak İS 1. yüzyılda yaşayan
Latin elegeia ozanları tarafından da sürdürüldüğü görülmektedir; bununla birlikte Ovidius, Heroides
adlı yapıtında, ilk mektup yazarı olarak sunduğu Penelope’nin hislerine öncelik vermiş, terk edilmiş
bir kadın olarak onun iç dünyasında yaşadığı korkuları (timor) ve kaygıları (cura) işlemiştir. Bu
çalışmada, Penelope’nin, önce Homeros’tan temelini alan Arkaik Yunan şirininde, daha sonra da
Latin şiirinde nasıl betimlendiği incelenecektir. Bu inceleme doğrultusunda, Ovidius’un, Heroides
1’de mektup yazarı olarak sunduğu Penelope’nin, geleneksel anlatıma uyarlılığı ve farklılığı
tartışılacaktır. Çalışmanın sonunda tartışmaya konu olan mektup (Heroides 1) tema örgüsü
bakımından incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Temmuz 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |