Değerlendirenin karşısındakini anlamlandırma süreci,
değerlendirilenin duyu organlarıyla algılanmasının yanı sıra
içinde bulunulan toplumsal yapının kültürel değer ve normlarının
rehberliğinde tercüme edilmesini de içermektedir. Bu süreçte,
bireyin toplumsal yaşama katılmasından itibaren öğrenip,
içselleştirdiği kalıpyargıları oldukça önemli bir rol oynamaktadır.
Birey, kişilerarasında kurulan iletişim sürecine zihninde
kategorize ettiği kalıpyargıları doğrultusunda pozisyon alarak
başlamakta ve iletişim sürecini aldığı bu pozisyona uygun olarak
sürdürmektedir. Bu durum kuşaklararası iletişim perspektinden
ele alındığında ise, yaşlı bireylerin yer aldığı tüm kişilerarası
iletişim süreçlerinde yaş kalıpyargılarının önemli bir
belirleyiciliğinin bulunduğu görülmektedir. Söz konusu
kalıpyargılar, yaşlı bireylere ilişkin değerlendirmeleri
şekillendirerek, çoğu zaman onlar hakkında gerçek dışı çıkarımlar
yapılmasına ve taraar arasındaki iletişim sürecinin olumsuz
etkilenmesine neden olmaktadır. Bu perspektiften yola çıkan
çalışma içerisinde, kişilerarası iletişim sürecinde yaş
kalıpyargılarının rolüne odaklanılmakta, kalıpyargı içeriklerinin
değerlendiren ve değerlendirilen açısından nasıl olumsuz çıktılara
dönüşebildikleri ele alınmakta ve literatürdeki kuşaklararası
iletişim modellerine değinilerek, olası çözüm önerileri
aktarılmaktadır
Kişilerarası iletişim kuşaklararası iletişim yaşa dayalı ayrımcılık
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Temmuz 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |