Balkanlar coğrafyasının çeşitliliği, dini inanç yapısında da görülmüş ve görülmeye
devam etmektedir. Osmanlı devleti bu coğrafyayı erken dönemde farketmiş ve bu bölge
üzerinde çalışmalarına da erken başlamıştır. Avrupa kapıları anlamına gelen bu bölge
kozmopolit bir yapıya sahip olmuştur. Bu durum dini yapılanmada da izlenmektedir. Farklı
din mensupları birarada olduğu gibi Müslümanlarda da görülen tasavvufi ekollerin etkisi ile
farklı düşünsel çizgiler de dikkat çekmektedir.
Aleviliğin bir yönü olan Bektaşilik ile ilişkisi hakkında çok sayıda çalışma yapılmıştır.
Burada da Tasavvufi ekollerden Halvetiye düşünsel yapısının Alevi Bektaşi geleneğindeki
yeri ve etkileşimine dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Zaman zaman belgeler de kullanılmış
olmakla beraber son dönem yapılan çalışmalar ışığında değerlendirmeler yapılmıştır.
Balkanlarda Halvetiler Alevi/Bektaşi mi idi? Aralarında bir etkileşim olmuş mudur?
Yaygınlık ve müntesip açısından durum nedir? Çalışmadaki başlıca sorularımız oldu.
Bazılarına cevap bulabildik ancak tamamına değil sebeple bu çalışma bu konuda yapılacak
çalışmalara yol açacaktır kanaatindeyiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Araştırmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ocak 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 7 Sayı: 1 |