Mevcut makale; sınıf oluşumu, meşruiyet/hegemonya, liderlik/aydınlar ve karizma/bürokrasi
kavramları üzerinden Max Weber ve Antonio Gramsci’nin düşüncelerinin karşılaştırmalı bir
incelemesini sunmaktadır. Amaç, sosyoloji geleneğinin sürekliliğini ortaya koyarak, günümüzde hala
etkisini sürdüren kimi temel Soğuk Savaş ön yargılarının aşılmasına katkı sağlamaktır. Bu siyasal ön
yargılar, Marksizmin “kaba” maddeciliğiyle Weberci sosyolojinin sözde idealizmi arasında yapay bir
ikilik dayatarak sosyolojik düşünce geleneğinin kuramsal açıklayıcılığına sekte vurmaktadır. Aynı
zamanda makale, Gramsci’nin düşüncesinde yaygınca görmezden gelinen Weber etkilerini ve her iki
ismin paylaştığı kavramsal temeli ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Makalede ileri sürülen temel sav
odur ki Weber ve Gramsci, süreklilik arz eden köklü bir düşünce geleneğine mensuplardır. Her iki isim
de, toplumsal değişimin dinamikleri üzerine kafa yormuşlardır. Bu dinamiklerin güçlü bir politik
ekonomik ve sınıfsal bir temel üzerinde yükseldiğini vurgulamışlardır. Bununla birlikte, toplumsal
değişimin politik ekonomiye indirgenmesini reddetmişler ve öznel değişkenlerin rolünü anlamaya çaba
göstermişlerdir. Kapitalist toplumun derinlikli bir eleştirisini sağlayarak geleceğin siyasal sosyolojisinin
kapsamlı bir kuramsal haritasını oluşturmuşlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 8 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 23 Sayı: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
Sosyoloji Araştırmaları Dergisi / Journal of Sociological Research
SAD / JSR