Bu
çalışma, tüm dünyada yaygın biçimde bir yüksek kültür unsuru olarak kabul
edilen senfonik müziğin temsili ve tüketimi açısından hangi mekanizma ve
stratejilerle popüler kültürün etki alanına girdiğini sorgulamayı
amaçlamaktadır. Bu müzik türünün üretimi kaçınılmaz olarak müzik
endüstrilerince gerçekleştirilmekte ve uzantısı olan performans politikaları
ile şekillenmektedir. Bu müziğin alımlanması ve tüketimi aşamasında ise, albüm
satın alma başta olmak üzere, eserlere erişim, sınırları belirli yöntem ve
tercihlerle gerçekleşmektedir. Bu çerçevede makale, ‘klasik müzik’ etiketini
merceğe alarak, İstanbul’da gerçekleştirilen bir çalışma ile, ülkemizde 2000’li
yıllarda popüler kültürün manipüle edici, tektipleştirici ve tüketime yönelik
stratejilerini ortaya koymaktadır. Çalışmanın temel bulguları arasında, konserlerin
içeriğinin oluşturulmasının, sanatçı ve eser seçimi ile eserlerin diziliminin
rahat takip edilebilir, dinleyicinin sayısını artıracak ve ilgisini çeken bir
düzenekte olması gibi bir dizi konser performans politikası açığa çıkmıştır.
Müzik marketlerde ise ‘en iyiler’ gibi etiketlerle paketlenen senfonik müzik
albümlerinin popüler müzik endüstrisinin teknikleriyle pazarlandığı
saptanmıştır. Bu sonuçlar, senfonik müziğin popüler kültürün mantığı ve
mekanizması ile dolaşıma sokulduğu yorumunu yapmaya olanak tanımıştır.
Popüler kültür Yüksek kültür Klasik müzik Müziğin tüketimi Müzik tercihi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Kasım 2017 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ağustos 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 36 |
Sosyoloji Dergisi, Journal of Sociology, SD, JOS