Hayatlarımız giderek kompartımanların içerisine daha fazla hapsedilirken
şöhretler ve şöhretimsiler bizi birbirimizden uzaklaştıran evdeki tanıdıklara
dönüşüyorlar. Yaşadığımız yanılsama ile birlikte her geçen gün biraz daha fazla
yabancılaşıyor ve biraz daha fazla birbirimizden uzaklaşıyoruz! Gerçek ile
kurgunun yer değiştirdiği zamanlarda yaşamak ve kurguyu gerçekmiş gibi
görebilmemiz/hissedebilmemiz için şöhretlere ya da şöhretimsilere ihtiyacımız
var. Küçük dünyalarımızda onların yapıp ettikleri üzerinden olan biteni
görmezden gelirken, şöhretler açısından ise hayat sıkışıp kaldıkları alanlarda
‘saygı’ görme temelinde yalnızlaşıyor. Her yitirdiğimiz değerle birlikte hem
biraz daha fazla eksiliyor hem de kendisinin yüz yılda bir geldiğine inanan
şöhretlerin dünyasında ölçüyü/tevazuyu/vefayı bir daha hiç yakalayamayacak
biçimde kaybediyoruz. Herkesin memnun aynı zamanda herkesin şikayetçi olduğu
bir hayatı yaşamak zorunda bırakılmak da hepimizin ödülü ve cezası olarak
önümüze konuluyor. İşte tam bu noktada Bauman kimlik endişelerinin ürettiği estetik
cemaat ihtiyacının, eğlence endüstrisinin beslendiği en gözde otlak olduğunu
ileri sürer. Onun deyimiyle göz önündeki ünlülerin otoritesine ihtiyacımız
bulunmaktadır. İdoller aracılığıyla toplumsal hayatın belirsiz yanlarının
katlanılabilir olmasının önü açılır. Reklam endüstrisi her alandan devşirdiği
idoller vasıtasıyla çarkların dönmesini sağlar. Bu çalışmada küresel ikonların
özellikle de sporcu ikonların,
küreselleşme süreci içerisinde nasıl bir zeminde durdukları örneklerle
açıklanmaya çalışılacaktır.
Şöhret Reklam endüstrisi Küreselleşme Tüketim Sporcu idoller
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Kasım 2017 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ekim 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 36 |
Sosyoloji Dergisi, Journal of Sociology, SD, JOS