Birçok boydan meydana gelen Suldus kabilesi XIII. yüzyılın başlarına kadar dağınık hâlde yaşamaktaydı. Büyük Moğol Hanlığının kurulmasına büyük katkı sağlayan kabile, Mengü Han zamanında İran topraklarının fethinin tamamlanması ve burada İlhanlı Devleti’nin kurulmasında da büyük pay sahibi olmuştur. Sulduslar, İlhanlı Devleti’nin kurucusu Hülagü Han zamanından itibaren gerek askerî gerekse idarî alanlarda büyük bir sadakatle hizmet etmişler; Gazan Han dönemiyle birlikte devlet içerisinde ön plana çıkmaya başlayan liderleri Emir Çoban’a ithafen Çobanoğulları olarak anılmaya başlanmışlardır. Emir Çoban, Ebu Said Bahadır Han dönemiyle birlikte devlet içerisindeki en etkili bürokrat hâline gelmiş, onun bu nüfuzu devlet içerisinde kendisine ve ailesine karşı muhalif bir grubun oluşmasına neden olmuştur. Emir Çoban ve bazı aile fertleri bu muhalif grubun etkisiyle idam edilince, ailenin geri kalanı hayatta kalma mücadelesi vermek zorunda kalmıştır. Bu mücadeleyi verenlerden biri de Emir Çoban’ın torunları Timurtaş b. Şeyh Hasan ve kardeşi Melik Eşref olmuştur. Şeyh Hasan’a kıyasla idarî ve askerî manada yetersiz ve zayıf karakterli bir kişi olarak tanımlanan Melik Eşref, ailesinden ve ülkesinden çok kendi menfaatleri doğrultusunda hareket eden biri olmuştur. Hastalık derecesine varacak kadar düşkün olduğu zenginlik hırsı, onun bütün eylemlerinin de belirleyici unsuru olmuştur. Melik Eşref, menfaatleri uğruna kendi aile fertleri ile hatta ailenin başına geçen ağabeyi Şeyh Hasan ile dahi karşı karşıya gelmekten çekinmemiştir. Şeyh Hasan’ın emriyle fethedilen Fars Bölgesi’nin zenginliği Melik Eşref’in dikkatini çekmiş, ağabeyinin izin vermemesine rağmen bölge idaresini kendi eline almak istemiştir. Çobanoğlu ailesinin liderliğini eline aldığı dönemde de Fars Bölgesi üzerindeki ideallerini gerçekleştirmek için mücadeleye devam etmiştir. Bu çalışmada Melik Eşref’in hayatı ve kişiliği üzerinden değerlendirmeler yapılarak Fars Bölgesi üzerinde hâkimiyet kurma mücadelesi sırasında gelişen olaylar incelenmiştir.
Consisting of many clans, the Suldus tribe lived scattered until the beginning of the XIII. century. Providing great contribution in the foundation of the Great Mongol Khanate, the tribe had a major share in the completion of conquest of Iranian lands and in the establishment of Ilkhanid state during the reign of Mengu Khan. The Suldus served with great loyalty both in military and administrative fields since the reign of Hulagu Khan, the founder of the Ilkhanid state, and began to be called as the Chubanid after their leader Amir Chuban who became distinguished with the reign of Ghazan Khan. Amir Chuban became the most influential bureaucrat in the state with reign of Abu Said Bahadır Khan and his dominance caused formation of an opposition group within the state against him and his family. When Amir Chuban and some of his family members were executed under influence of this opposition group, rest of the family had to struggle to survive. Among those were Amir Chuban’s grandsons Timurtash b. Sheik Hasan and his brother Malik Ashraf. Malik Ashraf, described as an inadequate and weak character in administrative and military terms compared to Sheik Hasan, was a person who acted in line with his own interests than his family and his country. His ambition for wealth which was at the point of morbidity was the determining factor for all his actions. Malik Ashraf did not hesitate to confront his family members and even his older brother Sheik Hasan, who became leader of the family, for the sake of his own interests. The wealth of Persian region which was hardly conquered attracted the attention of Malik Ashraf and he wished to take the administration of the region into his hands despite his brother’s disapproval. He continued to fight to realize his ambitions over the Persian region when he took over the leadership of Chubanid family. In this study, the events that took place during Malik Ashraf’s struggle to dominate the Persian region were examined by evaluating his life and personality.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 29 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |