İnsanlık tarihinin ilk zamanlarından beri yaşamın birçok alanında kullanılan ahşap,
doğal yapısı ve kullanım özelliklerinden dolayı mimari yapılar için önemli bir malzemedir.
Özellikle tasarımda esneklik sağlaması, işçiliğinin kolay olması ve detayların kolayca
çözümlenebilmesinden dolayı Anadolu’da birçok cami’de ahşap malzeme örnekleriyle
karşılaşırız. Bunun da temelinde ahşabın sadece dayanıklı olması değil aynı zamanda hafif olması vardır.
Hafifliği, çekme ve eğilmeye karşı dayanıklılığı nedeniyle büyük
açıklıklar geçilebilmektedir. Böylelikle duvar boşluklarının geçilmesinde, hatıl ve döşeme
kirişlerinde, çıkma ve saçak oluşturulmasında kolaylıkla kullanılabilmektedir. Ormanlık
alanların çok fazla olduğu Akkuş ilçesinde de mimaride ahşap kullanımı oldukça yaygındır.
Orta Karadeniz’in dağlık kesimlerinde bulunan Akkuş ilçesinde Tibaren ve Kalip kavimlerinin
yaşadığı ve ileriki dönemlerde Pont Krallığının buraya egemen olduğu bilinmektedir.
Daha sonra Türklerin Anadolu’ya göç etmeye başlaması ile Danişmentlilerin
hâkimiyeti altına giren Akkuş, XIV. yüzyılda Hacı Emiroğlu beyliğinin himayesinde yaşamıştır.
XIX. yüzyılda Samsun Sancağına bağlı bucaktır. İlk olarak Karakuş olan adıyla
anılan bucağın adı ileriki dönemlerde Akkuş olarak değiştirilmiştir. Farklı medeniyetlerin
burada hüküm sürmesinden dolayı zengin kültürel bir hafızaya sahiptir. Bu çalışmada
gür bitki örtüsüne sahip Ordu’nun Akkuş İlçesine bağlı köylerde bulunan, çantı tekniği ile
yapılmış Akpınar Kasabası Merkez Camisi Ambargürgen Merkez Camii, Karaçal Köyü
Camii ve Çökek Köyü Camileri çantı tekniği perspektifinde değerlendirilmiş ve Doğu ve
Orta Karadeniz Bölgesindeki diğer benzer örneklerle karşılaştırmaları yapılarak sanat
tarihi açısından incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Ağustos 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 71 |